Felâketlerden kurtarıcı bilgiler; ibâdetler, iyi ameller.
Fıkıh âlimleri yâni İslâmî hükümleri bilen âlimler, ibâdetlerin nasıl yapılacaklarını bildirdiler. İnceliklerini anlatmadılar. Çünkü, onların maksadı, ibâdetlerin doğru yapılmasının şartlarını ve şekillerini bildirmekti. İnsanların işlerine, kalblerine bakmadılar. Bunları bildirmek, tasavvufu yâni kalb ile yapılması ve sakınılması lâzım olan şeyleri ve kalbin, rûhun temizlenmesi yollarını öğreten âlimlerin vazîfesi idi. İmâm-ı Gazâlî, bedenlerin ve görünen işlerin iyileşmesini sağlayan fıkıh bilgileri ile, kalbin, iç âlemin temizliğine kavuşturan tasavvuf bilgilerini birleştirdi. Kitâbında bu ikisine de yer verdi. İhyâ-ul-ulûm kitâbını dörde ayırdı. İkincisine “Münciyyât” ismini verdi ise de, ibâdetlerin de müncî (kurtarıcı) olduklarını bildirdi. İbâdetlerin kurtarıcı olmalarını sağlamak, İslâmî hükümleri bildiren fıkıh kitablarından öğrenilir. Kurtarıcı olan kalb bilgileri, tasavvuf âlimlerinin kitablarından öğrenilir. (Ahmed Fârûkî)