401

Ebû Bekr “radıyallahü anh” dedi ki, (Yâ Resûlallah! Orada, seninle berâber olmak isterim). Yâ Ebâ Bekr! Ümmetim içinden Cennete en önce sen gireceksin, buyurdu “Tirmüzî”.

III. Cennete girdim. Bir köşk gördüm. İçinde bir hûrî [Cennet kızı]gördüm. Sen kimin içinsin dedim. Ömer ibni Hattâb için yaratıldım! dedi. Köşke girip, onu görmek istedim. Fekat, yâ Ömer! Senin gayretini düşündüm, buyurunca, Ömer “radıyallahü anh”, anam, babam, her şeyim sana fedâ olsun yâ Resûlallah! dedi “Buhârî ve Müslim”.

IV. Bu zâtın, Cennetde derecesi, ümmetimin hepsinden yüksekdir,diyerek Ömeri “radıyallahü anh” gösterdi “İbni Mâce”.

V. Ebû Bekr ile Ömeri sizin önünüze ben geçirmedim. Onları, Allahü teâlâ, hepinizin önüne geçirdi Ebû Ya’lâ”.

VI. Cebrâîl “aleyhisselâm”a, Ömerin üstünlüklerinden sordum. Onun kıymetini, Nûh “aleyhisselâm”ın Peygamberlik zemânı kadar[dokuzyüzelli yıl] anlatsam, bitiremem. Bununla berâber, Ömerin bütün kıymetleri, Ebû Bekrin kıymetlerinden birisidir, buyurdu “Ebû Ya’lâ”.

VII. Cennetde, Peygamberlerden “aleyhimüsselâm” sonra, bütün insanların en üstünü Ebû Bekr ile Ömerdir “Tirmüzî ve İbni Mâce”.

VIII. Ebû Mûsel’eş’arî diyor ki, Medînede bir bağçede oturuyorduk. Kapı çalındı. Resûlullah, (Kapıyı aç ve gelene, Cennete gideceğini müjdele!)buyurdu. Kapıyı açdım. Ebû Bekr-i Sıddîk içeri girdi. Kendisine müjdeledim. Hamd eyledi. Sonra, yine kapı çalındı. Yine (Aç ve müjdele!) buyurdu. Açdım. Ömer Fârûk içeri girdi. Müjdeledim. Allahü teâlâya hamd etdi. Yine çalındı. (Aç ve Cennet ile müjdele ve üzerine musîbet geleceğini söyle!)buyurdu. Açdım, Osmân Zinnûreyn “radıyallahü teâlâ anh” geldi. Müjdeledim. Hamd eyledi “Buhârî ve Müslim”.

Mervânın Medîneden çıkarılması vahy ile idi desek bile, sonsuz olarak çıkardı denemez. Belli bir zemân için çıkarılması, niçin mümkin olmasın? Osmân “radıyallahü anh” sürgünlük zemânını bilerek, zemânı bitince, tekrâr Medîneye aldı.

(Îmânı olan, Allahü teâlânın ve Resûlünün düşmanlarını sevmez)meâlindeki âyet-i kerîme, kâfirleri sevmekden men’ etmekdedir. Mervân, kâfir değildi ki, onu sevmek, yasak olsun.

Bu risâlede diyor ki, (üç halîfeyi medh eden hadîsler bizim kitâblarımızda yokdur. Hâlbuki, onları kötüleyen, kâğıd ve Üsâme ordusu hadîsleri, sizin kitâblarınızda da yazılı. Bundan başka, Ehl-i sünnet âlimlerinden birkaçı, fâideli bir söze hadîs demek câiz olur demişdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.