İslâm ışığının kaynağı olan Ehl-i beytden intikâm almak için yapmışdır. Maksadının anlaşılmaması için, hazret-i Alîyi çok seviyor görünmüş, hilâfet bunun elinden alındı diyerek, üç halîfenin ve Eshâb-ı kirâmın kâfir olduklarını söylemişdir. Hazret-i Alîye düşmanlığını, Onu aşırı sevmek perdesi altında gizlemişdir. Yalnız islâmiyyete değil, akla da uymıyan yalanlar, düzmeler ortaya koymuşdur. Îmândan ve ilmden haberi olmıyan, yarasa kuşu gibi ışığı göremiyen düşüncesizler, aklsızlar, bu münâfık yehûdînin kurduğu tuzağa düşerek, hazret-i Alî için, Onun şânına lâyık olmıyan iftirâlara inanmışlar, Onu lekelemeğe uğraşmışlardır. [Ehl-i sünnet âlimlerinin derin ilmlerinden ve kuvvetli kalemlerinden meydâna gelen kıymetli kitâblar, her asrda müslimânları uyandırmış, İbni Sebe’in sapık sözleri unutulmak üzere iken, Fadl-ullahı hurûfî ismindeki bir acem yehûdîsi, bu fitneyi alevlendirmiş, 796 [m. 1393] senesinde ölmüşdür. (Se’âdet-i Ebediyye), ikinci kısm yirmiikinci maddeye bakınız!]
Hurûfîlerin bu yüce imâma bulaşdırdıkları kötülükler, Tevrâtda ve İncîlde de yazılıdır. Bunun içindir ki, yehûdîlerden ve hıristiyanlardan bu hakîkati anlıyanlar, bu iftirâların, hazret-i Alîye dostluk değil, büyük düşmanlık olduğunu bildiriyorlar.
Se’âdete kavuşmak için, üç şey lâzımdır:
1– Müslimân olmak lâzımdır. Bir kerre (LÂ İLÂHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESÛLULLAH) diyen müslimân olur.
2– Müslimân olduğunu tanıdıklara ve meleklere bildirmek için, (Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlüh) denir.
3– Kalbi temizlemek ve dünyâda ve âhıretde se’âdete kavuşmak ve derdlerden, belâlardan, hastalıkdan, düşman şerrinden ve sihr, büyü ve cin çarpmasından kurtulmak, ni’metlere kavuşmak için, her müslimânın, her gün kalb ile tevbe etmesi ve bu tevbeyi söylemesi lâzımdır. Bunu söylemeğe (İstigfâr) denir. Çok istigfâr okumalıdır. İstigfâr, (Estagfirullah min külli mâ kerihallah) veyâ kısaca(Estagfirullah) demekdir. 400.cü sahîfeye bakınız!
Ahkâm-ı islâmiyyeye uyanın düâları muhakkak kabûl olur. İstigfârı ve istigfâr düâsını bütün gece okuyup, uykusuz kalmamalıdır. İstigfârı ve bütün düâları, ma’nâsını düşünmeden, temiz kalb ile söylemezse, yalnız ağız ile söylerse, hiç fâidesi olmaz. İstigfârı ağız ile üç kerre söyleyince, temiz kalb ile de söylemeğe başlar. Günâh işlemekle kararmış olan kalbin söylemesi için, ağız ile çok söylemek lâzımdır. Harâm lokma yiyenin ve nemâz kılmayanın kalbi simsiyâh olur.