27) Yanlış inançlarının yirmiikincisi olarak, müsâfir gelen tanıdık bir hurûfîye ev sâhibinin zevcesini ve kızlarını teslîm etmesi sevâbdır, diyorlar. Îrânda, hurûfî babaları, istediği eve gider. Buna istediği kadın ikrâm edilir. Bundan Cum’a gecesi çocuk olurmuş. Böyle çocuklara (Acem seyyidi) diyorlar. Bunun için bunların seyyidleri çokdur.
28) Zilhiccenin onsekizinci günü dîni bayramlarının en büyüğüdür. O gün, hazret-i Osmânın şehîd edildiği gündür.
29) Hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” şehîd olduğu Rebî-ul-evvelin dokuzuncu günü bayramlarıdır.
30) Mecûsî bayramı olan Nevruz günü mubârek günleridir.
31) Farzdan başka nemâzlar, her tarafa doğru kılınırmış. Meşhedde imâm-ı Alî Rızânın kabrinin her köşesinde kabre karşı nemâz kılıyorlar. Tuhfe Muhtasarı, 300. cü sahîfesinde, (İmâmların mezârına karşı, kıbleye arkaları dönük nemâz kılarlar. Hurûfîlerin bu hâlleri müşriklere benzemekdedir) diyor.
32) Çıplak olarak her zemân nemâz kılınır derler. Sev’eteynden, (Ya’nî ön ve arkadaki iki çirkin yerden) başka yerleri avret saymadıkları (Minhâcüssâlihîn) adındaki kitâbında açıkça yazılıdır. Bu kitâbın, 1385 [m. 1966] da Necefde onbeşinci baskısı yapılmışdır.
33) Yimek ve içmek nemâzı bozmazmış.
34) 218. ci sahîfesinde diyor ki, Cum’a nemâzı kılmazlar. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı nemâzlarını bir arada kılarlar.
35) Onyedinci inanışları olarak, ma’sûm imâmın dokunduğu şeyler, Kâ’beden binlerce def’a dahâ kıymetlidir, derler.
36) Suya girince oruc bozulur, derler.
37) Muharremin onuncu günü ikindiye kadar oruc tutarlar.
38) Cihâd ibâdet değildir, câiz değildir, derler.
39) Bir kadınla para karşılığı, belli zemân evli yaşamağa (Müt’a nikâhı) diyorlar. Böyle nikâh çok sevâbmış. (Müt’a-i devriyye) denilen genel ev hayâtına câiz dedikleri de 227. ci sahîfede yazılıdır.
40) Câriyeyi vakf sûreti ile erkeklere teslîm etmek sahîhdir, derler.
41) Seyyid Mahmûd Şükrü Âlûsînin, (1302) hicrî yılında hâzırladığı ve (1373) yılında Kâhirede basılan (Muhtasar-ı Tuhfe-i İsnâ-aşeriyye) adındaki arabî kitâbın 325. ci sahîfesinde diyor ki: Halâda tahâret için kullanılmış olan su ile pişen et ve benzeri temiz olur ve yimesi câiz olurmuş. İstincâda kullanılan suyun temiz olduğu (Minhâc)kitâblarında da yazılıdır.