401

Halîfe, Amr ibni Âsı Mısr vâlîliğinden azl etdi. Halîfe İstanbulun feth edilmesini Endülüs yoluyle düşünüyordu. Endülüse asker çıkardı. Şâmda kumandan olan Mu’âviye “radıyallahü teâlâ anh”, gemilerle Kıbrısa asker gönderdi. Mısrdan da yardım geldi. Çok muhârebe ederek ada feth olundu.

İstanbul kayseri üçüncü Kostantin 47 [m. 668] de Bizans imperatoru olmuş, 66 [m. 685] da ölmüşdür. Büyük bir donanma ile Akdenize çıkdı. Hazret-i Mu’âviye “radıyallahü teâlâ anh” ile Mısr vâlîsi Abdüllah da birer donanma ile çıkdılar. Büyük bir deniz harbi sonunda, Ehl-i islâm gâlib geldi. Hicretin otuzüçüncü senesinde Şâm vâlîsi hazret-i Mu’âviye, rumlarla gazâ ederek İstanbul boğazına kadar geldi. Mu’âviye bin Ebî Süfyân “radıyallahü anhümâ”, Resûlullahın kâtibliğini yapmış bir sahâbî-i zîşân idi.

Hazret-i Alîradıyallahü anh”, islâmiyyetin kurulması ve kökleşmesi için canını tehlükelere atıp düşmanlarla arslan gibi döğüşdü. Nice kâfirleri katl eyledi. Hazret-i Mu’âviye de “radıyallahü anh”, islâmiyyetin yayılması ve doğuya, batıya ışık salması için canını tehlükeye koyup, Bizans orduları ile döğüşdü. Nice memleketler feth eyledi.

Abdüllah bin Sebe’ adında bir yehûdî dönmesi Mısrda çok kimseleri aldatdı. Hilâfet, Alînin hakkıdır diyerek, milleti ısyâna teşvîk eyledi. Amr ibni Âs hazretleri, Mısr vâlîliğinde bulunsaydı, bu fitneye meydân vermezdi. Kûfede vâlîye gücenen birkaç kimse, hazret-i Osmânı çekişdirmeğe başladılar. Halîfe bunları Şâma sürdü. Şâm vâlîsi Mu’âviyeye, (Bunlara nasîhat et!) diye yazdı. Mu’âviye bunlara Kureyşlileri övdü. (Resûl-i ekrem, beni işlerinde kullandı. Sonra üç halîfesi beni vâlî yapdılar. Benden râzı oldular) dedi. Çok nasîhat verdi. Dinlemediler. Onları Hums şehrine gönderdi. Hums vâlîsi olan Abdürrahmân bin Velîd, bunlara sert davrandı, korkutdu, tevbe etdirdi. Halîfe; Mu’âviye, Amr bin Âs ve diğer üç vâlîyi Medîneye çağırdı. Fikrlerini sordu. Mu’âviye (İşleri vâlîlere bırak) dedi. Amr bin Âs ise “radıyallahü teâlâ anhümâ”, (Yâ halîfe! Sen, Benî Ümeyye ile birlikde nâsa güvendin. Pek merhametli davrandınız. Şiddet veyâ isti’fa, yâhud kuvvetli irâde ile ileri git!) dedi.

Mısrda bulunan (İbni Sebe’) ve başka vilâyetlerdeki adamları, birbirleriyle haberleşiyorlardı. Vâlîler zulm ediyor, diyerek ve bir yalana bin katarak uydurdukları iftirâları her tarafa yayıyorlardı. Bu şikâyetleri halîfe işitdi. Vâlîleri toplayıp şikâyetlerin sebebini sordu. Mu’âviye dedi ki, (Sen beni vâlî yapdın. Ben de çok kimseyi me’mûr yapdım. Onlardan sana hayr gelir. Herkes kendi memleketini dahâ iyi bilir ve idâre eder) dedi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.