Cevâb: Fen adamlarının tecribelerine, işitilerek inanılmakdadır. Evliyânın bildirdikleri ve tecribe etdikleri şeyler de, böyle işitilmekdedir. İslâmiyyetin bildirdiği çok şeylerin fâideleri de görülmekde, tecribe edilmekdedir.
[Hâlbuki fen adamlarının, doktorların tecribe ederek fâideli olduklarını anladıkları ve herkesin, bunlara inanarak kapışdıkları, çok para vererek satın aldıkları ba’zı teknik ve tıbbî ilâcların zararlı oldukları sonradan anlaşılıyor. Bu ilâcların ismleri listeler hâlinde sağlık müdirliklerinden eczâhânelere bildirilerek, satışları yasak ediliyor. Böyle ilâcların fabrikaları hükûmetler tarafından kapatılıyor. Çok kıymet verilen ba’zı ilâcların zararlı olduklarının sonradan anlaşıldığı, günlük gazete haberleri hâline geldiğini görüyoruz. Antibiyotik denilen ve son senelerin en kıymetli ilâcları olan, yüzlerce çeşid ilâcın kalb hastalığına ve kansere sebeb olduklarını ve deterjanlı ba’zı temizlik maddelerinin sıhhate zararlı olduklarını günlük gazetelerde yine okuduk].
İslâmiyyetin ahkâmının fâideleri tecribe ile anlaşılmasa da, bunlara inanmak ve gereklerini yapmak akla uygundur. İlâcları tanımıyan akllı bir gencin babası tabîb olsa ve babasının başarılarını çok kimseden işitmiş, hattâ gazetelerde okumuş olsa, bu genç hasta olsa, babasının kendisini çok sevdiğini de bilse, babası kendisine ilâc verse ve bunu içince hastalığının hemen geçeceğini, bunu çok tecribe etmiş olduğunu bildirse, ilâc, iğne yapılacak, canı yanacak olduğunu bilse bile, çocuğun babasına nasıl cevâb vermesi akla uygun olur? Eğer, bu ilâcı ben tecribe etmedim. Hastalığıma iyi geleceğini bilmiyorum. Senin sözünün doğru olduğuna inanamıyorum derse, bu cevâbı akla uygun olur mu? Çocuğun böyle cevâb vermesini beğenen bir kimse var mıdır?
Süâl: Bir babanın oğlunu sevdiği kadar, Peygamberin de ümmetini sevdiği ve emrlerinde ve yasaklarında fâideler bulunduğu, kesin olarak nasıl anlaşılır?
Cevâb: Babanın oğluna olan sevgisi nasıl anlaşılır? Bu sevgi, görünür, tutulur birşey değildir. Ancak, oğluna karşı olan mu’âmelesinden, hâllerinden, sözlerinden anlaşılır. Aklı başında olan insâflı bir kimse, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” sözlerine dikkat ederse ve insanları irşâd için uğraşmalarını ve herkesin hakkını korumakdaki titizliğini ve güzel ahlâkı yerleşdirmek için lutf ile, merhamet ile çalışmalarını bildiren haberleri incelerse, Onun ümmetine olan merhametinin, sevgisinin, babanın oğluna olandan katkat fazla olduğunu açıkça görür, iyi anlar. Onun şaşılacak işlerini ve Onun mubârek ağzından çıkan,