480

Kitâb-ı mukaddes, insanların dimâgında teşekkül etmiş, insanlar tarafından, insan dili ve insan eli ile yazılmış ve temâmen insan karakteri taşıyan bir eserdir.)

Kenneth Cragg, hıristiyan din adamı olmasına rağmen, şöyle demekdedir:

(Kitâb-ı mukaddesin Ahd-i Cedîd kısmı, Allah sözü değildir. Burada doğrudan doğruya insanların anlatdıkları hikâyeler ve her hangi bir işin nasıl yapıldığını gören insanların görgü şâhidliği vardır. Sırf insan sözü olan bu kısmlar, kilise tarafından insanlara Allahü teâlânın kelâmı gibi nakl edilmekdedir.)

Teolog Prof. Geyser: (Kitâb-ı mukaddes Allah kelâmı değildir. Fekat, buna rağmen kutsal bir kitâbdır) demekdedir.

İncîlde yazılı husûslara, bilhassa Allah, oğul ve rûhulkuds gibi üçlü tanrıya inanmayan papalar bile zuhûr etmişdir. Bunlardan biri olan Papa HONORİUS, üçlü tanrıyı kat’iyyetle red etdiği için, ölümünden 48 sene sonra İstanbulda toplanan ruhban meclisi tarafından, m. 680 senesinde resmen la’netlenmişdir.

Îsâ aleyhisselâmın havârîlerinden biri olan ve Pavlos ile birlikde hıristiyan dînini neşr etmek için seyâhatlar yapmış bulunan Barnabasın yazdığı İncîl ise, birdenbire yok edilmiş ve bu İncîlde yazılı olan, (Îsâ aleyhisselâm, benden sonra bir Peygamber dahâ gelecek, onun ismi Muhammed “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” olacak ve size birçok şeyler öğretecekdir dedi), hakîkati, müte’assıb hıristiyanlar tarafından gizlenmişdir. [Bu husûsda dahâ geniş bilgiyi, bu kitâbın (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) kısmında bulabilirsiniz.]

Demek oluyor ki, bugünkü Kitâb-ı mukaddes hakkında, bütün garblı ilm adamları ile birlikde vereceğimiz karar şudur: Kitâb-ı mukaddes Allah kelâmı değildir. Allah kelâmı olan hakîkî Tevrât ve İncîl, bugünkü şekli ile temâmen başka bir kitâb hâline dönüşmüşdür. Bugünkü İncîlde Allah kelâmı olması düşünülebilen sözler yanında, başka kimseler tarafından ilâve edilen birçok sözler, tahmînler, rivâyetler ve hikâyeler vardır. Hele üçlü tanrıdan bahs eden kısmlar, îmânın esâsı olan (Allah birdir)akîdesine ve insanların akl-ı selîmlerine hiç uymayan iddi’âlardır.

Tevrât ve İncîl yunancaya ve latinceye terceme edilirken, o zemâna kadar yüzlerce tanrısı olan putperest Romalılar ve Yunanlılar, tek tanrıyı çok az görerek, onu çoğaltmak istemişlerdir. Ba’zı âlimlere göre, hakîkî İncîldeki tek Allah i’tikâdının yunanca tercemede üçe çıkarılmasına Yunanlıların Eflâtun felsefesine bağlı olmaları sebeb olmuşdur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.