Eğer bu müslimânlar, Allahü teâlânın emr etdiği gibi, rûhen ve bedenen tertemiz insanlar olur, birbirlerine kardeşçe bağlanır, çalışır, her sâhada ilerlemeğe başlarsa, Allahü teâlâ da, onlara mükâfâtını verecek, o zemân müslimânlar, tıpkı kurûn-u vüstâda olduğu gibi, medeniyyetin en önüne geçeceklerdir. Allahü teâlâ, bize bunu va’d ediyor. Allahü teâlâ, hiçbir zemân va’dinden dönmez.
Aşkın aldı benden beni,
seviyorum Rabbim seni!
Senin sevgin, pek tatlıymış
Seviyorum Rabbim seni!
Ne varlığa sevinirim,
ne yokluğa yerinirim,
aşkın ile zevklenirim,
seviyorum Rabbim seni!
Emretdin ibâdetleri,
medhetdin iyi hâlleri,
verdin sonsuz ni’metleri,
seviyorum Rabbim seni!
Ne nankör nefsim var aceb,
zevk için, bana kıyar hep,
ben hakîkî zevki buldum,
seviyorum Rabbim seni!
İbâdeti güzel yapmak,
dünyâ için de çalışmak,
gece gündüz işim, çünki,
seviyorum Rabbim seni!
Sevmek lafla olmaz Hilmi,
Rabbin, çalışınız dedi.
Hâlinden de anlaşılsın:
seviyorum Rabbim seni!
İslâm düşmanları nice,
çatıyor dîne sinsice,
durursan, doğru mu olur,
seviyorum Rabbim seni!
Âşık tenbel oturur mu?
ma’şûka toz kondurur mu?
düşmanı susdur da söyle:
seviyorum Rabbim seni!