Ondan ağlama seslerini, bütün cemâ’at işitdiler. Minberden inip, Hannâneye sarıldı. Sesi kesildi. (Eğer sarılmasaydım, benim ayrılığımdan kıyâmete kadar ağlardı)buyurdu.
Böyle mu’cizeler çok görülmüş ve haber verilmişdir.
9 — Eline aldığı çakıl taşlarının ve tutduğu yemek parçalarının arı sesi gibi, Allahü teâlâyı tesbîh etdikleri çok görülmüşdür.
10 — Bir kâfir gelip, Senin Peygamber olduğunu ben nerden bileyim? dedi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Şu hurma ağacındaki salkımı çağırsam, o da gelse îmân eder misin?) buyurdu. Kâfir, evet îmân ederim dedi. Resûlullah hurma salkımını çağırdı, sıçrayarak geldi. Resûlullah, (Yerine git!) buyurdu. Ağaçdaki yerine çıkıp asıldı. Bunu gören kâfir îmân etdi.
11 — Mekkede birkaç kurt bir sürüden koyun kapıp götürdüler. Çoban hücûm edip, kurtardığında, kurtların birisi, Allahü teâlânın gönderdiği rızkımızı elimizden alırken, Allahü teâlâdan korkmadın mı? dedi. Çoban, (Çok şaşırdım, kurt konuşur mu?) deyince, kurt, (Bundan dahâ şaşılacak şeyi haber vereyim mi? Medînede Allahü teâlânın Peygamberi olan Muhammed “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” mu’cizeler gösteriyor) dedi. Çoban gelip bunu Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” anlatdı ve müslimân oldu.
12 — Muhammed “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bir çayırda giderken, üç kerre, yâ Resûlallah sesini işitdi. O tarafa bakıp, bağlı bir geyik gördü. Yanında bir adam uyuyordu. Geyiğe ne istediğini sordu. O da, (Bu avcı beni avladı. Karşıki tepede iki yavrum var. Beni salıver! Gidip, onları emzirip geleyim) dedi. Resûl aleyhisselâm,(Sözünü tutar mısın, gelir misin?) dedi. (Allahü teâlâ için söz veriyorum, gelmezsem Allahü teâlânın azâbı benim üzerime olsun) dedi. Resûlullah, geyiği bırakdı. Biraz sonra geldi. Resûlullah onu bağladı. Adam uyanıp, (Yâ Resûlallah, bir emrin mi var) dedi. (Bu geyiği âzâd et!) buyurdu. Adam geyiğin ipini çözüp bırakdı. Geyik sevincinden iki ayağını yere vurup, (Eşhedü en lâilâhe illallah ve enneke Resûlullah)dedi ve gitdi.
13 — Birgün, bir köylüyü îmâna da’vet etdi. Müslimân bir komşumun vefât etmiş kızını diriltirsen, îmân ederim dedi. Mezârına gitdiler. İsmini söyleyerek kızı çağırdı. Kabr içinden ses işitildi ve dışarı çıkdı. (Dünyâya gelmek ister misin?) buyurdu. (Yâ Resûlallah! Dünyâya gelmek istemem.