–6–
RESÛLULLAHIN “sallallahü aleyhi ve sellem”
GÜZEL AHLÂK VE ÂDETLERİ
Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ahlâkından ve âdetlerinden elli adedi aşağıda bildirilmişdir:
1 — Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ilmi, irfânı, fehmi, yakîni, aklı, zekâsı, cömertliği, tevâzû’u, hilmi, şefkati, sabrı, gayreti, hamiyyeti, sadâkatı, emâneti, şecâ’ati, heybeti, yiğitliği, belâgati, fesâhati, fetâneti, melâheti [güzelliği], vera’ı, iffeti, keremi, insâfı, hayâsı, zühdü, takvâsı bütün Peygamberlerden dahâ çokdu. Dostundan ve düşmânından gördüğü zararları, eziyyetleri afv ederdi. Hiçbirine karşılık vermezdi. Uhud gazâsında kâfirler mübârek yanağını kanatıp, dişlerini kırdıkları zemân, bunu yapanlar için, (Yâ Rabbî! Bunları afv et! Câhilliklerine bağışla) diye düâ buyurmuşdu.
2 — Şefkati çokdu. Hayvanlara su verir. Su kabını eliyle tutarak doymalarını beklerdi. Bindiği atın yüzünü ve gözünü silerdi.
3 — Her çağırana, lebbeyk (efendim) diyerek cevâb verirdi. Kimsenin yanında, ayaklarını uzatmazdı. Diz çöküp otururdu. Hayvan üzerinde giderken, bir yaya görünce, arkasına bindirirdi.
4 — Kendisini kimseden üstün tutmazdı. Bir yolculukda, bir koyun kebâbı yapılacağı zemân, biri ben keserim dedi. Bir başkası, ben derisini yüzerim dedi. Diğeri, ben pişiririm dedi. Resûlullah da, ben odun toplarım deyince, Yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”! Sen istirâhat buyur! Biz toplarız dediler. (Evet! Sizin herşeyi yapacağınızı biliyorum. Fekat, iş görenlerden ayrılarak oturmak istemem. Allahü teâlâ, arkadaşlarından ayrılıp oturanı sevmez) buyurdu. Kalkıp odun toplamaya gitdi.
5 — Eshâbının “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” oturdukları yere gelince, baş tarafa geçmezdi. Gördüğü boş bir yere otururdu. Elinde bastonu olarak, birgün sokağa çıkdıkda, görenler ayağa kalkdılar. (Başkalarının birbirlerine saygı duruşu yapdıkları gibi, benim için ayağa kalkmayınız! Ben de, sizin gibi bir insanım. Herkes gibi yirim. Yorulunca, otururum) buyurdu.
6 — Çok zemân diz çökerek otururdu.