An’aneye, modaya uymak hastalığı, nefslerimizin tuzaklarından biridir. Çok kimse, kendi nefslerinin bu tuzaklarına düşerek, büyük se’âdetlerden, kazançlardan mahrûm kalmışlardır. Bunun içindir ki, bir hadîs-i kudsîde, Allahü teâlâ, (Nefslerinizi, kendinize düşman biliniz! Çünki, nefsleriniz, bana düşmandırlar!) buyurdu. Hıristiyan doğmuş, hıristiyan terbiyesi almış [dahâ doğrusu, beyni yıkanarak aşırı aldatılmış] bir kimse, kolay kolay bu te’sîrden kurtulamaz. Sonra, arkadaşlarının kendisini, eğer dînini değişdirecek olursa, hor görmesi, âilesinin kendisinden uzaklaşması bahs konusu olabilir. Fekat, bütün bunlar, birer sebeb olmakla berâber, en büyük noksanlardan birinin de, son zemânlarda müslimânların kendi temiz, mantıkî dinlerini bilmemeleridir. Ba’zı din câhillerinin ve yetmişiki bid’at fırkasından birine kaymış olan sapıkların, islâmiyyet hakkında yanlış verdiği bilgiler, bozuk tefsîrler ve fen yobazlarının, fen perdesi altındaki, inkârcı yazıları ve iftirâları, müslimân olmıyanlar üzerinde çok fenâ te’sîr yapmakda, onları bu tertemiz, berrak, mantıkî ve insânî hak dinden soğutmakdadır. Hâlbuki biz, ne zemân bir okumuş hıristiyanla bu kitâbda yazılı husûsları görüşsek, onun islâmiyyete karşı büyük hayrânlık duyduğunu görüyoruz. Hakîkî müslimânlar arasına karışmış olan yetmişiki bid’at ehlini bir yana bırakırsak, bundan bir asr evvel, islâmiyyet ile hıristiyanlığı tâm tarafsız ve ilmî vesîkalara bağlı bir tarzda karşılaşdırmış olan Harputlu İshak efendi gibi Ehl-i sünnet âlimleri “rahime-hümullahü teâlâ” çok zuhûr etmişdir. Ne yazıkki, bunların eserleri, yabancı dillere çevrilmemiş, başka din mensûbları, onların kitâblarını okuyamamışdır. [Harputlu İshak Efendinin yazmış olduğu (Diyâ-ul kulûb) kitâbının türkçe ve ingilizce tercemesi, Hakîkat Kitâbevi tarafından basdırılmışdır. Bugünkü İncîllerin tahrîf edildiğini ve hıristiyanlığın nesh edildiğini isbât etmekdedir.]
İslâm dînini yanlış tanıtmak husûsunda, Ehl-i sünnet olmıyan islâm devletlerinin, büyük zararları olmakdadır. Dünyâda bugün adedi 40’ı bulan islâm devletlerinin bir kısmında bulunan sapık din adamları, bütün dünyâda, islâm dîni hakkında yanlış bilgi ve kanâ’at meydâna gelmesine sebeb olmakdadırlar. Ehl-i sünnet olmıyan memleketlerde, Kur’ân-ı kerîm yanlış tefsîr edilmekde, hattâ ba’zı Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” [meselâ Âdem aleyhisselâm] inkâr edilmekdedir. Şübhesiz, zemânla bu memleketlerin idârecileri doğruyu öğrenecek ve bu yanlış hareketlerden vazgeçerek, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” yazmış oldukları milyonlarca kıymetli kitâbın gösterdikleri doğru yolu bulacaklardır. [Elhamdülillah, şimdi Hakîkat Kitâbevinin doğru yayınları, İNTERNET vâsıtası ile bütün dünyâya yayılmakdadır. İnternetdeki adresimiz www.hakikatkitabevi.com dur.