Arka kenâr, bu dâireden ayrılırken, şer’î zevâl vakti temâm olarak (şer’î zuhr vakti) başlar. Riyâdî şer’î vaktler hesâb ile bulunarak takvîmlere yazılır. Zuhr vakti, asr-ı evvele kadar, ya’nî bir şeyin gölgesi, zevâl vaktindeki boyundan, bu şeyin boyu mikdârı uzayıncaya veyâ asr-ı sânîye, ya’nî boyunun iki misli uzayıncaya kadar devâm eder. Birincisi, iki imâma ve diğer üç mezhebe göre, ikinci vakt ise, İmâm-ı a’zama göredir.
İkindi nemâzının vakti, öğle vakti bitince başlıyarak, güneşin arka kenârı üfk-ı zâhirî hattından batıp, gayb olduğu görülünciye kadar ise de, güneş sarardıkdan sonra, ya’nî alt [ön] kenârı üfk-ı zâhirî hattına bir mızrak boyu yaklaşınca, her nemâzı kılmak ve ikindiyi bu vakte gecikdirmek harâmdır. Güneşin veyâ ziyâsının geldiği yerlerin sararması, merkezinin üfk-ı hakîkîye beş derece irtifâ’a geldiği vakt başlar. Bu vakte (İsfirâr vakti) veyâ (Kerâhet vakti)denir. [Güneşin ön kenârının üfk-ı şer’îden ayrıldığı zemân başlar.] Bu vakt, üç kerâhet vaktinin üçüncüsüdür. Türkiyede şehrlerde ikindi ezânları, iki imâma göre okunduğundan, ikindi nemâzını, bu ezândan, kışın 36 dakîka, yazın ise 72 dakîka sonra kılmalıdır ki, böylece İmâm-ı a’zama da uyulmuş olur. Arz derecesi 40 ile 42 arasındaki mahallerde, ocak ayından başlıyarak, her ay için 6 dakîka, 36 ya ilâve, kışa doğru temmuz ayından başlıyarak, 72 den tarh edilince, bu aydaki iki asr vakti arasındaki zemân farkı olur.
Akşam nemâzı, şemsî ve şer’î gecenin başlaması ile birlikde başlar. Güneş zâhirî gurûb edince, ya’nî üst kenârının Râsıdın bulunduğu mahallin üfk-ı zâhirî hattından gayb olduğu görülünce başlar. Hadîs-i şerîfde, (Gece başlayınca, orucu bozunuz! Gecenin başlaması, güneş ziyâsının, şark tarafında, en yüksek tepeden gayb olması ile olur) buyuruldu. Bu hadîs-i şerîf ve (İbni Âbidîn) ile (Tahtâvî)nin “rahmetullahi aleyhimâ” açıklamaları gösteriyor ki, güneşin zâhirî üfuk hattından gurûb etmesinin görülmediği yerlerde ve hesâb yapılırken, gurûb, güneş ziyâsının en yüksek tepeden çekildiği mer’î şer’î gurûb vaktidir. Ezânî sâat makineleri, bu vakt 12 yapılır. Akşam nemâzının vakti, şafak kararıncaya, ya’nî garbda, iki imâma ve diğer üç mezhebe göre, kırmızılık gayb oluncaya veyâ İmâm-ı a’zama göre, bundan iki derece sonra, beyâzlık gayb oluncaya kadar devâm eder. Akşam nemâzını, vaktin evvelinde kılmak sünnetdir. (İştibâk-i nücûm) vaktinden, ya’nî yıldızlar çoğaldıkdan, ya’nî güneşin arka kenârının üfk-ı zâhirî hattı altına on derece irtifâ’a indikden sonraya bırakmak harâmdır. Bu vakt ile gurûb vakti arasındaki zemân, İstanbul gibi, arzı 41 derece olan mahaller için, bir senede, 53 ile 67 dakîka arasında değişmekdedir. Hastalık, seferî olmak, hâzır ta’âmı yimek için, yıldızlar çok görülünceye kadar gecikdirilebilir.