İbni Âbidînden terceme temâm oldu.
22 –Tenbîh: Abdest almakda, necâset temizlemekde, niyyet etmekde ve nemâz kılmakda(Vesvese) etmemelidir. Vesvese, zararlı olan şübhe, kuruntu demekdir. (Hadîka) ve (Berîka)kitâblarının sonunda, vesvesenin zararları uzun yazılıdır. Hulâsaları şudur: Hadîs-i şerîfde,(Vesvese şeytândandır. Abdest alırken, gusl ederken ve necâset temizlerken, şeytânın vesvesesinden sakınınız!) buyuruldu. Vesvese etmek günâhdır. Vesvese eden imâmın arkasında nemâz kılmak mekrûhdur. Onu imâmlıkdan ayırmak vâcibdir. Vesvese, suyu isrâf etmeğe sebeb olur. İsrâf ise harâmdır. Vesvese, nemâzı gecikdirmeğe, cemâ’ati, hattâ nemâz vaktini kaçırmağa sebeb olur. Vakti, ömrü zâyı’ etmeğe sebeb olur. Husûsî önlük, ibrik, seccâde kullanmak gibi, bid’at işlemeğe sebeb olur. Başkalarının elbisesinin, yemeğinin necs olmasından şübhe eder ki, müslimânlara sû-i zan harâmdır. Kendini ihtiyâtlı zan ederek, kibrli olur. Birşeye sebeb olanı yapmak da, o şeyi yapmak gibidir.
Abdestin, tahâretin ve nemâzın şartlarını, sünnetlerini, mekrûhlarını bilmiyen, vesvese hastalığına yakalanır. Bunları bilip, yerine getirince, şübheye düşmemeli, iyi ve temâm yapdığına inanmalıdır. Böyle inanmak, ihtiyât olur. Şübheye düşmek vesvese olur. Vesvese sâhibi, ruhsat ile amel etmelidir. Sokaklar, topraklar temizdir. Üzerinde necâset görülmiyen herşey temizdir. Şübhe etmekle necs olmaz. Çok zan edilirse, kullanmak sahîh, câiz ise de, tenzîhen mekrûh olur. Kâfirin, fâsıkın kullanmış olduğu donu, tabakları ve pis sokak böyledir. Ehl-i kitâbın kesdiklerini, incelemeden yimek halâldir. Kalbi, kötü ahlâkdan temizlemekde, kul haklarını gözetmekde ve harâmlardan sakınmakda, çok dikkat etmek, vesvese olmaz. Vera’ ve takvâ olur.
CÂMİ’ ÂDÂBI BAHSİ
23 –(Dürer)de diyor ki, (Hayzlı ve cünüb olanın câmi’e girmesi harâmdır. Abdestsiz olanın girmesi mekrûhdur.)
Câmi’ye evvelâ sağ ayağın ile gir! Şu düâyı oku: “İlâhî bize rahmet kapısını aç” içeri gir. İçerde şâyet adam varsa, selâm ver, adam yoksa, yine şu şeklde selâm ver: (Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihîn) ve üç kerre, (Sübhânellahi velhamdülillâhi ve lâilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm) diyerek otur, tesbîh ve tehlîl eyle. [Tesbîh ve tehlîl okumak tehıyyet-ül-mescid nemâzı kılmak olur.]
Müezzin ezânı bitirince, şu düâyı oku: (Allahümme rabbe hâzihidda’vetit tâmmeti vessalâtil kâimeti âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete veddereceterrefî’ate veb’ashü mekâmen mahmûdenillezî ve’adtehu inneke lâ tuhlifül mî’âd.