Büyük âlim Ahmed Tahtâvî “rahime-hullahü teâlâ”, (Merâkıl-felâh) hâşiyesinde, kazâ nemâzlarını açıklarken, sonunda diyor ki, (Fevt edilmiş olan, ya’nî insanın elinde olmıyarak, şer’î bir özr ile kaçırılmış olan nemâzın farzının kazâsını kılmak, sünnet nemâzları kılmakdan dahâ mühim ve dahâ evlâdır. Fekat, müekked sünnetleri ve duhâ, tesbîh ve ismleri hadîs-i şerîflerde bildirilmiş olan nâfileleri, sünnet niyyeti ile kılmak, böyle olmıyanları farzın kazâsı niyyeti ile kılmak dahâ iyidir.) Müekked sünnetleri, sünnet niyyeti ile kılmak, diğer nâfileleri kazâ niyyeti ile kılmak dahâ iyidir demesi, sünnetler kazâ niyyeti ile kılınamaz demek değildir.(Dürr-ül-muhtâr)da diyor ki, (Fevt edilmiş olan nemâzların kazâlarını gecikdirmeden kılmak lâzımdır. Ancak, özr ile gecikdirilebilir. Nafaka te’mîn etmek için çalışmak özrdür.) Fevt edilmiş olan nemâzların kazâlarını müekked sünnetleri kılacak kadar gecikdirmek de özr sayıldı. Farz nemâzları özrsüz terk etmek ise, büyük günâhdır. Bu büyük günâhdan kurtulmak için, acele kazâ etmek farzdır. Nemâzların müekked sünnetlerini kılmak için, bu farzı gecikdirmek özr sayılmamışdır. Vâcibi gecikdirmemek için bile, müekked sünneti terk etmek lâzım olduğu vitr nemâzında yazılıdır.
Konyalı Muhammed Hâdimî “rahime-hullahü teâlâ” (Berîka) kitâbında, kötü huyların altmışıncısı olan (Günâh işlemekde isrâr)ı anlatırken diyor ki: Farz nemâzı özrsüz vaktinde kılmamak büyük günâhdır. Vazîfe olduğuna ehemmiyyet, kıymet vermezse kâfir olur.(Fetâvâ-yı Zeyniyye)de diyor ki, (Günâha hemen, acele tevbe etmek farzdır. Tevbeyi gecikdirmeğe de tevbe etmek lâzımdır.) [Görülüyor ki, tevbeyi gecikdirmek de günâhdır.] Farz nemâzı özrsüz terk etmekde iki büyük günâh vardır: Birincisi, nemâzı vaktinden sonraya bırakmakdır. Bunun tevbesi, pişmân olmak, bir dahâ kaçırmamağa karâr vermekdir. İkinci günâh, nemâzı terk etmekdir. Bunun tevbesi, hemen, acele kazâ etmekdir. Kazâ etmeği gecikdirmek de büyük günâhdır. Bunun için de ayrıca tevbe etmek lâzımdır. Çünki, günâh işlemekde isrâr etmek, ayrıca büyük günâhdır. Küçük günâhı işlemekde isrâr etmenin büyük günâh olduğu hadîs-i şerîfde bildirilmişdir. Farz nemâzları özrsüz terk etmek harâm olduğundan, bunların kazâlarını gecikdirmek için özr, beş vakt nemâzın farzlarını gecikdirmeğe özr olan şeylerdir. Bu özrler, îmâ ile de kılamıyacak kadar ağır hasta olmak, harbde düşmanın, yolculukda hırsızların ve yırtıcı hayvânların hücûm etmeleri, unutmak ve uykudur. Ölüm hastalığı hâsıl olursa, öldükden sonra, fidye verilmesi için vasıyyet etmek ve mal bırakmak vâcib olur.