Ba’zı âlimler, yapanı da, yapılanı da ateşde yakmalıdır, dedi.
182 – Akşam, sabâh Âmentüyü okuyarak îmânını yeniden tâzele! Âmentü, îmânın altı şartını bildirmekdedir. Âmentünün ma’nâsını da ezberle ve çoluk çocuğuna da ezberlet! Çünki, ne zemân öleceğiniz belli değildir. Dâimâ kelime-i tevhîd oku ve inanılması lâzım gelen altı şeyi iyi öğren ve tasdîk ve ikrâr eyle ve onlara da öğret! Bunları bilmiyenlerin îmânı gider.
Peygamberimiz “aleyhisselâm” buyurdu ki: (Bir kimse, bir müslimânı islâmiyyete muhâlif işden doğru yola teşvîk ederek ikâz eylerse, kıyâmet gününde Hak teâlâ hazretleri, o kimseyi Peygamberlerle berâber haşreder.)
Tenbîh: Bir müslimânı islâmiyyete muhâlif işden vazgeçirmeğe, (Nehy-i anil münker) denir.
Bir müslimâna Allahü teâlânın emrini öğretmeğe ve yapdırmağa, (Emr-i bil ma’rûf) denir. Emr-i ma’rûf ve nehy-i münker çok sevâbdır. (Vicdanlara tecâvüz etmemeli, Evliyâlar kimseye karışmazdı) diyenler var. İmâm-ı Rabbânînin mahdûm-i mükerremi olan kayyûm-i Rabbânî, Halîfe-i ilâhî allâme-i nâ mütenâhî Muhammed Ma’sûm “kaddesallahü sirrehül’azîz” 1079 [m. 1667] senesinde vefât etmişdir. Bu büyük âlim, üç cild (Mektûbât)ının birinci cildi yirmidokuzuncu mektûbunda böyle söyliyenlere çok güzel cevâb vermekdedir. Bu mektûbun tercemesi, (Se’âdet-i Ebediyye) ilmihâl kitâbında mevcûddur.
183 – Ey Oğul! Hasta ziyâretinden yüzyetmişüçüncü maddede bahs etmişdik. Yalnız şunu da hâtırlatmak lâzımdır ki, bir hastanın üç hâli vardır:
1- Bir melek gelerek ağzının tadını alır.
2- Bir melek de kuvvetini alır.
3- Bir melek de gelip günâhlarını alır.
Hasta iyi olunca, ağzının tadını alan melek, yavaş yavaş geriye verir. Kuvvetini alan melek de, geriye verir. Günâhlarını alan meleğe gelince, bu, Allahü teâlâya sorar. Bu günâhı ne yapayım? Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde buyurur ki: (Benim rahmetim gazabıma sebkat etmişdir. Binâenaleyh, hasta kulumun günâhını afv eyledim!) Hastalık, derd, keder, günâhları götürmez. Bu acılara sabr etmek, günâhları götürür.
Sana iyilik yapana iyilik yap, fenâlık yapanı, zulm edeni afv eyle, onlara nasîhat et! Sapık inançlı, fenâ huylu kimselerden kaç! Onunla arkadaşlık yapma!