415

Bir hadîs-i şerîfde, (Ben ilmin şehriyim. O şehrin kapısı Alîdir) buyuruldu. İmâm-ı Alîradıyallahü anh” diyor ki, “Resûl-i ekremsallallahü aleyhi ve sellem” beni Yemene hâkim göndermek istediklerinde, henüz küçük idim. Yâ Resûlallah! Ben gencim. Onlara hâkimlik nasıl yapabilirim? dedim. Mubârek elini göğsüme koyarak, (Yâ Rabbî! Bunun kalbine hidâyet, diline sebât ver!) diye düâ buyurdu. Diğer bir hadîs-i şerîfde, (İçinizde hepinizden ziyâde hâkimliğe elverişli ve bilgilisi, Alîdir) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde, (Alîye bakmak ibâdetdir. Alîyi inciten, beni incitmiş gibidir) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde, (Alîye muhabbet, bana muhabbetdir. Bana muhabbet, Allahü teâlâya muhabbetdir. Alîye düşmanlık, bana düşmanlıkdır. Bana düşmanlık ise, Allahü teâlâya düşmanlıkdır) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Kızım Fâtımayı Alîye vermeği, Rabbim bana emr eyledi. Allahü teâlâ, her Peygamberin sülâlesini kendinden, benim sülâlemi ise, Alîden halk buyurmuşdur). Yine buyurdu ki, (Îmânın alâmetleri vardır: Birinci alâmeti, Alîyi sevmekdir. Alî iyilerin rehberidir. Ona yardım edene, yardım edilir. Ona sıkıntı vermeğe uğraşanların kendisi perîşân olur. Cennet, üç kimseye âşıkdır: Alîye, Selmâna ve Ammâra). Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Münâfıkların kalbinde şu dört kimsenin muhabbeti bir araya gelmez: Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî)“radıyallahü anhüm”).

Buraya kadar bildirilen hadîs-i şerîfler, seyyid Eyyûb hazretlerinin yazmış olduğu (Menâkıbçihâr yâr-i güzîn) kitâbından alınmışdır. Dört halîfenin ve Eshâbın bütününün büyüklüklerini, kıymetlerini çok uzun ve çok güzel anlatan bu kitâb, türkçe olup, [h.1325] ve [m.1998] senelerinde basılmışdır. Okunmasını ehemmiyyetle tavsiye ederiz.

İmâm-ı Alîyi “radıyallahü anh” çok sevmek, Ehl-i sünnet alâmetidir. Onu sevmiş olmak için, öteki üç halîfeyi sevmemek lâzımdır demek, yanlışdır. Onu sevmek için, bir veyâ birkaç sahâbîyi sevmemek, doğru yoldan ayrılmak olur. İmâm-ı Şâfi’î “rahimehullahü teâlâ” buyurdu ki:

Şî’î diyorlarsa, sevenlere Alîyi,
Ey ins-ü cin! Biliniz, ben de oldum şî’î!

Şî’îler de, sünnîler de, Muhammed aleyhisselâmın Âlini, Ehl-i beytini sevdiklerini söylüyorlar. Ayrılıkları, diğer sahâbeyi sevip sevmemekden geliyor. Ehl-i beyt, Âl-i Abâ, ya’nî Âl-i Resûl “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”, Ehl-i sünnetin gözbebeğidir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.