415

Şeyhaynın “radıyallahü teâlâ anhümâ” zühdleri ise, hilâfetlerini düzene koydu. İkinci yoldan deriz ki, zühd, nefsin istediğini yapmamakdır. İslâmiyyetin izn verdiği şey olsa da, yapmamakdır. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh”, halîfe olmak için çok kan dökülmesine sebeb oldu. Bu işinde elbet haklı idi ve islâmiyyetin izn verdiği işi yapdı. Fekat Şeyhayn “radıyallahü teâlâ anhümâ” zühdlerinden dolayı, halîfeliği istemediklerini söylediler. Şeyhayn “radıyallahü teâlâ anhümâ”, ilm sâhiblerine ve hilâfete hakkı olanlara hep tevâdu’ gösterdi. Zühd, az şeyle geçinmek ise, hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” bu bakımdan da Şeyhayndan “radıyallahü teâlâ anhümâ” ileri olduğu söylenemez. İmâm-ı Ahmedin “rahime-hullahü teâlâ” kitâbında, Muhammed bin Kâ’b-ı Kurazî diyor ki, hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” (Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” zemânında açlıkdan karnıma taş bağladığım oldu. Şimdi ise, malımın zekâtı dörtbin altın oluyor) dedi.

Hiç şübhe yok ki, hazret-i Alî “radıyallahü anhkâmil ve mükemmil idi. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Kimse rızkını bitirmeden ölmez. Fekat, rızkınızı iyi yerlerde arayınız!) buyurdu.

BİRİNCİ FASL

Kitâbın başından buraya kadar, Şeyhaynın “radıyallahü teâlâ anhümâ” dahâ üstün olduğunu nakle ve akla dayanarak bildirdik. Şimdi muhâliflerin şübhelerini gidermeye çalışalım. Burada İmâmiyye ve Zeydiyye fırkalarına cevâb verecek değiliz. Onlara âyet-i kerîme ile hadîs-i şerîfler ile değil, başka dürlü cevâb verilir. Bu mes’elede doğru düşünenler de, yanlış düşünenler de, üç kısmdır. Nasîr-i Tûsî bunları şaşırtmışdır.

Nasîr-üddîn-i Tûsî, (Tecrîd) kitâbında, hazret-i Alînin Şeyhayndan dahâ üstün olduğunu bildiriyor. Cihâdlarda yapdığı kahramanlıkları ve Resûlullahın hizmetinde çekdiği sıkıntıları yazıyor. Bedr, Uhud, Ahzâb [ya’nî Hendek] ve Hayber ve Huneyn gazâlarındaki hizmetlerini, başka hiçbir Sahâbî yapmamışdır diyor.(Âlimlerin ilmleri ondan gelmekdedir. Böyle olduğunu kendi de haber vermişdir. (Mubâhele)âyetinde (Ve enfüsenâ) buyuruldu ki, bu onun şânını bildirmekdedir. Çok cömerd idi. Resûlullahdan sonra, insanların en zâhidi idi. İbâdeti ençok olanı idi. En âlimi, en şereflisi idi. İlk îmân eden odur. En fasîh konuşan o idi. Re’yi, keşfi en doğru olan, Allahü teâlânın emrlerinin yapılması için en çok uğraşan, Kur’ân-ı kerîmi en iyi ezberliyen o idi. Gaybdan haber verirdi. Düâları kabûl olurdu. Çok kerâmetleri görüldü.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.