415

Bunlara dil uzatmak, kötülemek çok yersizdir. Onlara yapılan la’net ve kötülük, söyliyene döner. Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” vefât edeceği zemân, kendisinden sonra, içlerinden birinin halîfe seçilmesini bildirdiği altı kimseden biri Talha, biri de Zübeyrdir. Halîfe Ömer “radıyallahü anh”, bu altısından hangisinin dahâ üstün olduğunu anlıyamadı. Bu ikisi, hilâfeti istemediklerini bildirdiler. Bu Talha, öyle bir Talhadır ki, Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” karşı edebi gözetmediği için, babasını öldürmüşdür. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, onun, Resûlullaha olan bu saygısını senâ buyurmuşdur. Zübeyre gelince, Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem”, onu öldürenin Cehenneme gideceğini haber vermişdir. Ona la’net eden, onu kötüliyen kimsenin alçaklığı, onu öldürenden az değildir.

Din büyüklerine dil uzatmakdan, islâmın büyüklerini kötülemekden sakınınız! Aman sakınınız! Çok sakınınız! Onlar bütün ömrlerini, islâmiyyeti yaymakda ve yaratılmışların en üstünü olan Muhammed aleyhisselâma yardım etmekde tüketdiler ve bütün mallarını, dîni kuvvetlendirmek için gece gündüz, açıkça ve gizlice fedâ etdiler. Resûlullahın sevgisi için, akrabâlarını, ahbablarını, çocuklarını, zevcelerini, memleketlerini, evlerini, akarsularını, tarlalarını, ağaçlarını terk etdiler. Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem”, bunların hepsine ve kendi canlarına tercih etdiler. Bunların sevgisini ve canlarının sevgisini bırakıp, Resûlullahın sevgisini seçdiler. Resûlullahla konuşmak, Onunla berâber bulunmak şerefine kavuşdular. Onun sohbeti bereketi ile, Peygamberlik üstünlüklerine erişdiler. Allahü teâlânın gönderdiği vahyi gördüler ve melekle berâber bulunmakla şereflendiler. Fizik ve kimyâ kanûnlarının üstünde olan hârikalara ve mu’cizelere şâhid oldular. Başkalarının işitdiği şeyler, onlara açıkça gösterildi. Sonra gelenlerden hiçbirine nasîb olmıyan yakınlıklar, üstünlükler onlara ihsân edildi. Öyle yükseldiler, öyle sevildiler ki, başkalarının dağ kadar altın dağıtmakla kazandıkları derecelerin, bunların bir avuç arpa vermekle kavuşdukları derecelerin yarısı kadar olmadığı bildirildi. Allahü teâlâ, onları, Kur’ân-ı kerîmde medh ve senâ eyledi. Onlardan râzı olduğunu ve onların da, Allahdan râzı olduklarını bildirdi. Feth sûresinin son âyetinde, şerefleri yükseltildi. Bu âyet-i kerîmede, Allahü teâlâ bunlara gayz, kin bağlıyanların kâfir olduklarını beyân buyurdu. Onlara gayz, kin bağlamakdan, küfrden kaçar gibi kaçmalıdır.

Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” bu kadar kuvvetli bağlanmış olan ve Onun sevgisini ve teveccühünü kazanmakla şereflenmiş bulunan mubârek kimseleri, ictihâd yeri olan birkaç işde birbirlerine uymadıklarını ve birbirleriyle çatışdıklarını ve kendi ictihâdlarına göre iş tutduklarını öne sürerek, bunlara dil uzatmak, beğenmemek, hiç doğru değildir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.