Kanûnlar ve bütün sosyal işler ve ferdlerin güzel ahlâkları, hep islâm dîninden hâsıl oluyordu. Hafta tâtili perşembe günü zevâl vaktinde başlıyor, Cum’a günü gurûb vaktinde temâm oluyordu. Müslimânlar ile berâber başka dinden olanlar da, ibâdetlerini, ticâretlerini serbest yapıyorlar, râhat yaşıyorlardı. İnsan haklarına, adâlete tâm kavuşdukları için, çoğu müslimân oluyordu. Osmânlı sultânları 923 [m. 1517] den i’tibâren bütün müslimânların halîfeleri oldular. Her işlerinde islâmiyyete uydular. Altıyüzyirmiüç sene islâmiyyete hizmet etdiler. Âlûsî, (Gâliyye)nin doksanbeşinci sahîfesinde diyor ki, (Yeryüzünü sâlih kullarıma mîrâs bırakırım) âyet-i kerîmesinin Osmânlı sultânlarını övdüğünü, Abdülganî Nablüsî bildirmekdedir. (Burhân) kitâbı da bunu yazmakdadır. 1326 [m. 1908] de halîfelerin salâhiyyetleri sınırlandı. 1340 [m. 1922] Devletin ve 3 Mart 1342 [m. 1924] de hilâfetin sonu oldu. Osmânlı toprakları üzerinde kurulan küçük arab devletleri, Avrupalıların kontrolü altında kaldı. İkinci cihân harbinden sonra da, başlarına geçen din câhili, sosyalist siyâset adamları, islâmiyyeti içerden yıkdılar.
Mülkiyye-i şâhâne, ya’nî siyasal bilgiler mektebinin müdîri Abdürrahmân Şerefüddîn beğ 1309 [m. 1891] da İstanbulda basılmış olan (Târîh-i devlet-i Osmâniyye) kitâbında diyor ki, (Osmânlı devletinin müessisi olan sultân Osmân, Yeni şehrde son günlerini yaşarken, oğlu sultân Orhân gelip, Bursa şehrinin feth edildiğini müjdeledi ve babasının hayr düâsına ve aşağıdaki nasîhatlarına kavuşdu.
Âkıbet-i kâr budur herkese, Bâd-i fenâ pîr ve civâna ese,
Azm-i beka eylersem ben bu dem, İkbâl ile ol muhterem!
Çünki, senin gibi halef koymuşam, Rıhlet edersem bu cihândan ne gam.
Lîk vasıyyet ederim gûş kıl! Gayrı gam-ı denî ferâmûş kıl!
Ey sâhib-i ikbâl-ü câh! İtmeyesin cânib-i zulme nigâh!
Adl ile bu âlemi âbâd kıl! Resm-i cihâd ile beni şâd kıl!
Râh-ı cihâd içre edip ictihâd, Memleketde kıl adl-ü dâd!
Eyle ri’âyet ulemâya temâm. Tâ-ki bula, Şerî’at nizam!
Her nerede işidesin ehl-i ilm. Göster ona rağbet-ü hilm!
Asker ve mal ile gurûr eyleme! İlm ehlini dûr eyleme!
Şer’dir mâye-i şâhî ve bes! Şer’a muhâlif işe etme heves!
Matlabımız dîn-i Hudâdır! Mesleğimiz râh-i Hudâdır!