Bu hadîs-i şerîfler, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” mezârında, dünyâdakilerin bilemediği bir hayât ile diri olduğunu göstermekdedir. Zeyd bin Sehl “radıyallahü anh” buyurdu ki, bir gün Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” huzûrunda oturuyordum. Mubârek yüzü gülüyordu. Niçin tebessüm buyurduklarını sordum. (Nasıl sevinmiyeyim? Biraz önce Cebrâîl aleyhisselâm müjde getirdi: Allahü teâlâ buyurdu ki, ümmetinden biri sana bir salevât söyleyince, Allahü teâlâ, ona karşılık on salevât eder dedi)buyurdu.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” diri iken, Eshâbına Allahü teâlânın bir rahmeti olduğu gibi, öldükden sonra da bütün ümmeti için, büyük ni’metdir. İyiliklere sebebdir.
Mehâl bin Amr diyor ki, bir gün Sa’îd bin Müseyyib ile birlikde “rahime-hümullahü teâlâ” Ümm-i Seleme “radıyallahü anhâ” vâlidemizin odasının yanında oturuyordum. Birçok kimse ziyâret için Hucre-i se’âdet önüne geldiler. Sa’îd, bunlara şaşıp, ne kadar ahmak adamlar! Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” kabrde sanıyorlar. Peygamberler kabrlerinde kırk günden ziyâde kalırlar mı? dedi. Hâlbuki Sa’îd Medînedeki Harre denilen felâket gününde, Kabr-i se’âdetden ezân sesi işitdiğini haber vermişdir. Hazret-i Osmân “radıyallahü teâlâ anh” evi sarıldığı zemân, (Ben Medîneden ve Resûlullahın yanından ayrılıp başka yere gitmem) buyurmuşdur. Mehâl bin Amrın Sa’îdden işitdim dediği söz doğru olsaydı, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” kabrini ziyâret için çağırmazdı. Şöyle ki: Bilâl-i Habeşî “radıyallahü teâlâ anh” Kudüsün fethinden sonra, rü’yâsında Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” aldığı emr üzerine Medîneye gelip, Kabr-i se’âdeti ziyâret etdi. Müslimânların halîfesi olan Ömer bin Abdül’azîz “radıyallahü teâlâ anh” Şâmdan Medîneye husûsî me’mûrla salât ve selâm gönderirdi. Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” Kudüsü aldıkdan sonra, Medîne-i münevvereye dönünce, önce Hucre-i se’âdete girip, Resûlullahı ziyâret etdi ve salât ve selâm söyledi. [Sa’îd bin Müseyyib, Medînedeki yedi meşhûr âlimden biri olup, 91 [m. 710] de Medînede vefât etmişdir.]
Yezîd bin Mehrî diyor ki, Şâmdan Medîneye gidiyordum. Mısr vâlîsi olan Ömer bin Abdül’azîze “radıyallahü teâlâ anh”[1] uğradım. Bana dedi ki, ey Yezîd! Resûlullahı ziyâret se’âdetine kavuşduğun zemân benden salât ve selâm söylemeni ricâ ederim!
—
[1] Ömer bin Abdül’azîz 101 [m. 720] de şehîd edildi.