384

32 –(Mesâil-i mühimmeye cevâb-ı Nu’mân) adında bir kitâb elimize geçdi. İslâm harfleri ile 1385 [m. 1965] de Şâmda ikinci baskısı yapılmış. Kitâbı yazan Anadolunun Gümüşhâne vilâyetinde, eski Şîrân müderrisi Mustafâ oğlu Osmân efendinin oğlu, Gümüşhâneli Osmân Zekî adında bir vehhâbî imiş. Bu çocuğun, Şîrân kazâsından Hicâza gidip, sapıtmış olduğu anlaşılmakdadır. Bu bozuk ve zararlı kitâb, Hicâzda Türk hacılarına, parasız dağıtılmakdadır. Din bilgisi az olanlar, kitâbdaki yanlış ve yalan yazıları doğru sanarak, felâkete sürüklenmekdedir. Bid’at ehline aldananların hacları ve hiçbir ibâdetleri kabûl olmaz. Hâcı olalım derken, doğru yoldan çıkmış, bid’at, dalâlet felâketine sürüklenmiş olurlar.

Doksanaltı sahîfe ve küçük olan bu kitâbında diyor ki:

(Kur’ân-ı kerîm ve Resûl-i Rabbil’âlemîn, nemâz kılmıyana müşrik ve kâfir dedi. Vitr nemâzını, kunût okumadan bir rek’at kılmak yetişir. Resûlullah dahî şevvâl ayının hilâlini bilmiyordu. Bunun için, filan gaybı biliyor. İmdâd ediyor diyenler, Allahdan korkup, insanlardan utansınlar. Çünki, böyle şeyleri Kur’ân ve Peygamber yasaklamışdır. Bu utanmazlar, Peygamber efendimizle konuşup, Onun emri ile hareket etdiklerini, yutduruyorlar. Eşekden dahâ aşağı olduklarını yayıyorlar. Bu doğru olsaydı, Eshâb-ı kirâm arasında harb olmazdı. Resûlullah ile konuşup, Onun emri ile sıkıntıdan kurtulurlardı. Vesîle âyet-i kerîmesinin ma’nâsı, emrleri yapmak, yasaklardan sakınmakdır. Nâfilelerle meşgûl olmakdır. Kabrde olanlardan imdâd ve bereket istemek değildir. Çünki böyle yapmak eşeklik ve müşriklikdir. Müslimânlıkda böyle bir şey yokdur. Dîn-i islâm, böylelere müşrik ve kâfir diyor.

Gayr-i ihtiyârî hâricinde farz nemâzı terk edeni Allah ve Resûlü tekfîr ediyor. Bunların kazâ kılmaları da kabûl olmaz.

Filan falanın sözleri, âhıretde insanı kurtarmaz. Kitâba ve sünnete güvenmeyip, filanların sözleri ile ibâdet yapanlar, Cehenneme gideceklerdir. Kabrde o büyük denilen zâtlardan süâl olmıyacak. Allahdan ve Resûlünden olacakdır. Allahü teâlâ, bilmediğinizi ehl olanlardan sorup anlayın buyurdu. Yakalarını kurtarmak için Kur’ânın ve hadîsin zâhirî ve bâtınî ma’nâları vardır. Biz bâtınîsini anlamayız derler. Allah, Ehl-i îmâna, anlıyamıyacağı, yapamıyacağı şeyleri emr etmez. Bu husûsda (Ömer Rızâ)nın kitâbına bakınız. Pırlanta dürbin takınız, diyor.

Korkulu zemânda, ayakda yürürken de nemâz kılmak, Bekara sûresinin ikiyüzotuzsekizinci âyetinde emr olunuyor. Hadîslerde kunût okumak emr olunmadı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.