Hıristiyanlar, gerek (Ahd-i Atîk), gerekse (Ahd-i Cedîd) kitâblarından îmân esâslarını tesbît etmekdedirler. Bu kitâblar şübhe ve tereddüdlerden uzak değildir. Hiç birisinin, aslı sahîh bir sened ile zemânımıza kadar geldiği isbât edilmiş değildir. Ya’nî Îsâ aleyhisselâmdan, âdil kimselerce zemânımıza kadar ulaşdırılmış değildir. Bilindiği gibi, bir kitâbın doğruluğunun ve semâvîliğinin, ya’nî Allahü teâlâ tarafından gönderilmiş olmasının kabûlü, (şu kitâb falan Peygamber vâsıtası ile yazılmış, değişdirilmekden ve bozulmakdan uzak, muttasılan sağlam sened ile, âdil kimseler tarafından rivâyet edilerek bize kadar ulaşmışdır) diye bildirilmesine bağlıdır. Akl-ı selîm sâhibi olanlara, sağlam delîllerle bu husûs isbât edilmedikçe, o kitâb hakkında şübhe ve tereddüdler yok olmaz. Çünki, sâdece kendisine ilhâm geldiği zan edilen şahıslara isnâd edilen bir kitâb, o şahsın bizzât kendisinin tasnîf etmiş olduğunu isbâta kâfî değildir. Ayrıca bir veyâ birkaç hıristiyan fırkasının teassub ve gayret ile, mücerred olarak doğruluğunu iddiâları da, bu kitâbların sıhhatini isbâta kâfî değildir. Hıristiyan papazların (Kitâb-ı Mukaddes)lerinin sıhhatini, geçmiş Peygamberlerden veyâ Havârîlerden birine isnâddan başka ortaya koyacakları bir delîlleri yokdur. Bu iddiâları, i’tikâd [îmân] esâslarını beyân eden ve doğruluğunda kalblerden şübheleri giderecek, iknâ edici delîllerden değildir. Hiç bir akl sâhibi, kendisini dünyâda râhata ve huzûra, âhiretde de, azâbdan kurtaracak ve sonsuz se’âdete kavuşduracak dîni, za’îf esâslar üzerine kurarak, emîn ve rahât olamaz. Hâlbuki, ahd-i atîkin içindeki kitâbların bir çoğunu ve ahd-i cedîd kitâblarından, hazret-i Îsâ ve hazret-i Meryemden ve o asrlardan bahs eden yetmişi mütecâviz, hattâ ba’zıları bugün mevcûd olan kitâbları hıristiyanlar inkâr edip, bunlar uydurulmuş yalanlardır, demekdedirler.(İzhâr-ül-hak) kitâbında bu husûsda geniş bilgi vardır.
Hıristiyan papazların eskileri ve sonra gelenleri ittifak ile bildiriyorlar ki, Matta İncîli ibrânîce idi. Hıristiyan fırkaları, birbirlerinden ayrılmaları sebebi ile, sonradan bu asl nüshâyı gayb etdiler. Bugün mevcûd olan Matta İncîli, ibrânîce asl nüshânın tercemesidir. Bu tercemeyi yapan kimsenin kim olduğu da belli değildir. Zemânımıza kadar müterciminin kim olduğunun bilinmediğini hıristiyan papazların ileri gelenlerinden olan Cirum da i’tirâf etmekdedir.
Katolik Thomas Ward, (Cirum yazdığı bir makalesinde, eski hıristiyan âlimlerinden ba’zıları Markos İncîlinin son bâbının ve ba’zıları Luka İncîlinin yirmiikinci bâbının ba’zı âyetlerinde ve ba’zıları yine Luka İncîlinin ilk iki bâbının doğruluğunda şübheye düşdüler.