369

Rûh kimin üzerine inip kaldığını görürsen, Rûhül-kuds ile vaftîz eden odur) demekdedir. Bu rivâyete göre Yahyâ,Îsâ aleyhisselâmı önceden bilmiyordu. Rûh indiği zemân bildi. Bu rivâyet, yukarda bildirdiğimiz, Mattanın birinci bâbının onüç, ondört ve onbeşinci âyetlerine zıddır.

18 — Yuhannâ İncîlinin beşinci bâbının otuzbirinci âyetinde,Îsâ aleyhisselâm der ki: (Eğer ben kendi nefsim için şehâdet edersem, şehâdetim doğru olmaz). Üçüncü bâbının onbirinci âyetinde yine, Îsâ aleyhisselâm der ki: (Biz bildiğimizi söyler ve gördüğümüze şehâdet ederiz.) Bu iki cümle arasında tenâkuz muhakkakdır.

19 — Matta İncîlinin onuncu bâbının yirmiyedinci âyetinde, (Benim size karanlıkda söylediğimi siz aydınlıkda söyleyin ve kulağınıza söylediğimi damlarda bağırın) demekdedir. Lukanın onikinci bâbının üçüncü âyetinde ise: (Karanlıkda söylediğiniz herşey, aydınlıkda işitilir. Gizli olarak kulağa söylediğiniz şeyler damlar üzerinde i’lân edilir) demekdedir. Görülüyor ki, söz tek bir kaynakdan alınmış, fekat sonradan tahrîf edilmiş, değişdirilmişdir.

20 — Matta İncîlinin yirmialtıncı bâbının, yirmibir ve dahâ sonraki âyetlerinde: (Hazret-i Îsâ, Havârîlerle yemek yirken, onlara hitâben, sizden biri beni ele verecekdir dedi. Onlar da çok üzülüp, her biri ona: Ey efendimiz, o kimse ben miyim? demeğe başladı. Hazret-i Îsâ onlara; benim ile berâber elini sahana batıran beni ele verecekdir, dedi. Onu ele veren Yehûdâ; ey muallim ben miyim dedi. Hazret-i Îsâ ona: Söylediğin gibidir dedi.)

Yuhannâ İncîlinin onüçüncü bâbının yirmibir ve dahâ sonraki âyetlerinde ise diyor ki, (Hazret-i Îsâ sofrada şâkirdlerine bu sözleri söyledikden sonra, rûhu çok sıkıldı: Doğrusu size derim ki, sizden biriniz beni ele verecekdir, dedi. Şâkirdler, kimin hakkında söylediğinde şübhe ederek birbirlerine bakıyorlardı. İçlerinden Petrus, Mesîhin en çok sevdiği talebesine, o adamın kim olduğunu Îsâdan sorması için işâret etdi. O da sordu. Hazret-i Îsâ cevâbında: Lokmayı batırıp kendisine vereceğim kim ise, odur dedi. Ve lokmayı batırdıkdan sonra Yehûdâya verdi.) Bu iki rivâyet arasındaki fark ortadadır.

21 — Mattanın yirmialtıncı bâbında, yehûdîlerin, hazret-i Îsâyı nasıl yakalayıp habs etdiklerini anlatırken, kırksekizinci âyetinden i’tibâren diyor ki, (Yehûdâ, Îsâyı yakalamak için me’mur olanlara: Ben kimi öpersem onu tutun diye işâret vermişdi. Hemen Îsânın yanına gelip; selâm sana ey muallim diyerek Onu öpdü. Îsâ da ona, arkadaş niçin geldin dedi. O zemân me’murlar yaklaşıp [Îsâyı] tutdular.)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.