Allahü teâlânın rahmetinden ümmîd kesmeyin! Allahü teâlâ bütün günâhları magfiret eder. Muhakkak ki, Allahü teâlâ Gafûrdur, ya’nî çok magfiret edicidir. Rahîmdir, ya’nî çok merhametlidir) buyurulmuşdur. [Bu âyet-i kerîme, Mekkenin fethinden sonra nâzil oldu. Müşriklerden pek çoğu korku içerisinde idiler. Kendilerine nasıl bir muâmele yapılacağını bilmiyorlardı. Çünki bunlar, pek çok mü’mine işkence etmişler, pek çok mü’mini de, şehîd etmişlerdi. Bu müşrikler, îmân etdikden sonra, kendilerine en küçük bir cezâ dahî verilmemişdir. Eshâb-ı kirâmdan olma şerefine kavuşmuşlardır. Hattâ, Resûlullahın en çok sevdiği amcası Hamzayı “radıyallahü anh” şehîd etmiş olan Vahşî “radıyallahü anh” bile, afv edilmiş ve Eshâb-ı kirâmdan olmuşdur “radıyallahü anhüm ecma’în”.] Müttekî mü’minler hakkında, Bekara sûresinin dördüncü âyetinde meâlen: (O kimseler ki, sana gönderilen Kur’ân-ı kerîme ve senden önceki Peygamberlere gönderilen kitâblara [ya’nî Tevrât, Zebûr ve İncîlin değişdirilmemiş olanlarına ve diğer suhuflara] ve âhirete [kıyâmet gününe]hiç şübhesiz inanırlar. Bu kimseler, Allahü teâlâdan olan hidâyet ve doğru yol üzeredirler ve bunlar azâbdan, ıkâbdan felâh buluculardır [kurtuluculardır]) buyurulmuşdur.
32 — Yine Matta İncîlinin onüçüncü bâbında, Îsâ aleyhisselâm, ba’zı misâllerle şeytânın vesvesesi ve ekdiği fesâd tohumları sebebi ile fâsıkların düşdüğü hâlleri anlatır. Bunların, kıyâmet günü kötü amelleri sebebi ile cezâlandırılıp, Cehennemde yanacaklarını beyân eder.
Kur’ân-ı kerîmde, şeytânın bu işleri ve insanları aldatmak için yapdıkları ve onun hîlelerine aldanmamak lâzım olduğunu bildiren pek çok âyet-i kerîme vardır. Fâtır sûresinin altıncı âyetinde meâlen: (Hakîkaten şeytân size düşmandır. Siz de onu düşman edininiz. Çünki o, kendine tâbi’ olanları, [nefslerine uymağa ve dünyâya meyl etmeğe ve] Cehennem ehlinden olmağa çağırıyor) buyurulmuşdur. Bekara sûresinin ikiyüzsekizinci âyetinde meâlen: (Ey îmân edenler, şeytânın yoluna [ve vesveselerine] tâbi’ olmayın)buyurulmuşdur.
[Bekara sûresinin yüzaltmışsekizinci ve yüzaltmışdokuzuncu âyetlerinde meâlen: (Şeytânın izine, yoluna tâbi’ olmayın. Muhakkak ki, o size apaçık bir düşmandır. Şeytân size ancak fahşâyı [kötülüğü, hayâsızlığı, dünyâya düşkün olmağı, nefsin arzûları peşinde koşmayı] emr eder) buyurulmuşdur. Bekara sûresinin ikiyüz altmışsekizinci âyetinde meâlen:(Şeytân sizi [Allah yolunda infâk ederken] fakîr olursunuz diye korkutur ve sadaka vermemenizi emr eder) buyurulmuşdur.