Tevrâtda da, Allahü teâlânın bir olduğunu bildiren, pekçok yerler vardır.
Kitâb-ı istisnânın (Tesniyyenin) dördüncü bâbının, otuzdokuzuncu âyetinde (ve bugün bil ve yüreğine koy, iyice inan ki, yukarıda göklerde ve aşağıda yerde RAB O ALLAH’dır, başka yokdur) demekdedir.
Altıncı bâbının dördüncü ve beşinci âyetlerinde ise, (dinle ey İsrâîl: Rab, BİR OLAN RABDIR ve Allahın olan Rabbi bütün kalbinle ve bütün cânınla ve bütün kuvvetinle seveceksin) demekdedir.
Otuzikinci bâbının otuzdokuzuncu âyetinde de, (Şimdi görün ki, Ben, Ben Oyum ve nezdimde ilâh yokdur. Ben öldürürüm ve ben diriltirim) demekdedir.
Kitâb-ı Eş’iyâ (İşâyâ)nın kırkıncı bâbının yirmibeşinci ve yirmialtıncı âyetlerinde, (Beni kime benzeteceksiniz ki, ben ona müsâvî olayım? Kuddûs [olan Allah] diyor. Gözlerinizi yukarı kaldırın ve görün. Bunları kim yaratdı) demekdedir.
Kırküçüncü bâbın onuncu ve devâmındaki âyetlerinde, (RAB diyor: Siz şâhidlerim ve seçdiğim kulumsunuz, tâ ki, bilip bana inanasınız ve benim O olduğumu anlıyasınız. Benden önce Allah olmadı ve benden sonra olmayacak. Ben, ben Rabbim ve benden başka kurtarıcı yokdur. RAB diyor, BEN ALLAHIM) demekdedir.
Kırkbeşinci bâbın beşinci âyetinde, (RAB benim ve başkası yokdur. Benden başka Allah yokdur) demekdedir.
Malakinin [Malahıyânın] ikinci bâbının onuncu âyetinde, (Hepimizin babası bir değil mi? Bizi bir Allah yaratmadı mı?) demekdedir.
Yine kitâb-ı Eş’iyânın kırkbeşinci bâbının onsekizinci âyetinde, (Çünki gökleri yaratan RAB, dünyâya şekl veren ve onu yaratan, onu pekişdiren ve onu boşuna yaratmıyan, üzerinde oturulsun diye ona şekl veren Allah şöyle diyor: RAB, benim ve başkası yokdur) demekdedir.
Yirmibir ve yirmiikinci âyetlerinde ise, (ben RAB değilmiyim? ve benden başka Allah yokdur. Benden başka hak Allah ve kurtarıcı yokdur. Ey yeryüzünde olanlar, hepiniz bana dönünüz ve kurtulun. Çünki, Allah benim ve başkası yokdur) demekdedir.
Kırkaltıncı bâbın dokuzuncu âyetinde ise, (Allah benim, başkası yokdur. Ben Allahım ve benim gibisi yokdur) demekdedir.
(Kitâb-ı mukaddes)in eski ahd kısmına da inanan hıristiyanlar, bu âyetler karşısında acabâ ne yaparlar.