369

Pisagorun ileri gelen talebesi olan Time de, hocasının yolunu ta’kîb etmişdir.]

Time, (Rûh-ül-âlem) kitâbında, (Herşeyden önce, mahlûkâtın bir (fikr-i misâl-i dâimîsi) vardır ki, ilk kelime ve ilk uknûm odur. Kendisi madde değildir, rûhânîdir ve akl ile anlaşılamaz. İkinci mertebe, madde-i gayr-i muntazımedir. Telaffuz olunan ikinci kelime ve ikinci uknûmdur. Bundan sonra gelen üçüncü mertebe, ibn [oğul] ya’nî ma’nâ âlemidir ki, üçüncü uknûmdur. Bütün kâinât bu üç sınıfdan ibâretdir. İbn, ya’nî oğul pek güzel bir tanrı yapmak istedi ve mahlûk olan bir tanrı yapdı) demekdedir. Bu söz karışık ve anlaşılamaz bir hâlde Eflâtûna geldi. [Timenin, Eflâtûnun hocalarından biri olduğu da bildirilmekdedir. Çünki, Eflâtûn, büyük üstâdı Sokrat ile Timenin bir meclisde bulunduğunu bildirmekdedir. Timenin, (matematik), (Pisagorun hayâtı) ve (âlemin rûhu (Rûh-ül-âlem)) isminde üç eseri olup, bunlardan ikisi gayb olmuşdur. Gayb olmıyan (âlemin rûhu) kitâbı ise, kendisinden sonra gelen filozofları çok meşgûl etmişdir. Çünki, bu kitâbın ilk altı kısmından çıkarılan fikr ile Eflâtûnun, Time (Timeios) konuşmasında anlatdığı fikr arasında pek bir fark yokdur.]

Eflâtûn, Timeden gelen bu fikri başka bir şekle sokdu. Eflâtûn üç esâs ilâh olduğunu iddi’â etdi.

Birincisi, Babadır. En yüce ve yaratıcı ve diğer iki ilâhın babasıdır. Birinci uknûmdur.

İkincisi, asl, görünür olan tanrıdır ki, görünmez olan Babanın vezîridir. Kelime, (Logos) ve idrak demekdir.

Üçüncüsü de, Kâinât âlemidir, dedi.

Eflâtûna göre, eşyânın, varlıkların hakîkati, ma’nâlar [idealar]dır. [Eflâtûnun, idea diye bahs etdiği şey, mâhiyyet, fikr, a’yân-ı sâbite demekdir. Eflâtûnda idea, eşyânın ve varlıkların değişmeyen, sâbit ve ebedî olan hakîkatıdır. Eflâtûn, âlemi ikiye ayırır: Birisi, görünen hisler âlemi. Diğeri ise, hakîkî âlem, ya’nî idealar âlemidir. Hakîki, ya’nî idealar âlemi, ebedî olduğu hâlde, hisler âlemi durmadan değişir.] İdealar, sâdece aklımızda, hayâlimizle kâim olmayıp, cismsiz olarak kendilerine mahsûs bir kıyâm ve hayâtları vardır. Eflâtûn her hakîkati, ya’nî ideayı dahâ yüksek hakîkatlere ircâ eder, bağlar. Böylece bütün hakîkatler, idealar, mutlak (BİR)e irca olunur. Bu yüce idealardan meydâna gelen BİR (hayr)dır ki, tanrının kendisidir. Diğer yüce idealar, hakîkatler ona tâbi’dir. Aşağı olan idealar (şer)dir ki, şeytânın kendisidir. Diğer aşağı, kötü idealar ona tâbi’dir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.