369

Zîrâ insân zâhire, Rab kalbe bakar) denilmiş olduğundan, nemâzdan evvel abdest almanın kalb temizliğine veyâ nemâzın hakîkatine bir te’sîri yokdur. Ayrıca, nemâzın sıhhatine ve kabûlüne de, bir fâidesi olmadığı anlaşılmakdadır. Buna göre, Kur’ân-ı kerîm, ibâdetin aslı olan ihlâs ve kalb huzûrunu, hiç bir fâidesi olmıyan, şekl ve âdetler üzerine va’d etmiş olur. Bir diğer husûs da, ellerini ve ayaklarını yıkamak, sıcak çöl memleketlerinde oturan ve yalın ayak gezen kimselere fâideli ve güzeldir. Fekat, gâyet nâzik ve medenî olup, soğuk memleketlerde yaşayıp, ayağını çorap ve ayakkabı ile koruyan kimseler için abdest almak, sıhhate zararlı olan bir mecbûriyyetdir. Bilhâssa, kuzey kutub bölgelerinde yaşıyan kimselere, günde beş def’a buzları kırıp yıkanmak, ne kadar meşakkatli ve sıhhati gideren bir şeydir. Ne kadar adâlet ve hakkâniyyetden uzakdır. Kıbleye dönmek de benî İsrâîli taklîddir) demekdedir.

CEVÂB: Bilinmelidir ki, islâm dîni, bütün dinlerin en kâmil ve en temâm şeklidir. Ya’nî zâhirî ve bâtınî olgunluğu kendinde cem’ eden bir tevhîd dînidir. İnsanlara fâideli şeyleri emr eden, zararlı şeylerden koruyan bir dindir. Onda insanlara zararlı olabilecek en küçük bir hükm yokdur. Her hükmünde insanlar için maddî ve ma’nevî nice fâideler vardır. İslâmiyyetin, Allahü teâlâ tarafından gönderilmiş olduğunun açık bir delîli de, islâmiyyetde, ne kadar zâhirî ve şeklî görünen ahkâm varsa, her birinin nice hakîkatleri ve insanlar için fâideleri olmasıdır. İlm ve teknik ilerledikce, bunların fâideleri ortaya çıkmakdadır. Gözleri cehâlet perdesi ile kapanmış olanlar, bu hakîkatleri idrâk edememekde ve sâdece zâhire bakmakdadırlar. İsrâ sûresinin yetmişikinci âyetinde meâlen: (Bu dünyâda [kalbi hakkı kabûl etmiyecek şeklde]kör olan kimse, âhiretde de kördür. [Kurtuluş yolunu göremez]) buyurulmuşdur. Âyet-i kerîmede bildirilen kimseler, böyle söyliyen papazlardır. İslâmiyyete uyan kimseler, âhiretde, ihlâslarına göre mükâfâta kavuşacaklardır. Gözleri, irfân nûru ile açılmış, bütün âlemi kaplıyan ilâhî ni’metden idrâk ve anlayışları nisbetinde nasîb almış olan kimseler için, âhiretde yüksek dereceler va’d edilmişdir. Bu va’dler, bu ni’metler, âyet-i kerîmelerde bildirilmişdir. Akl ve irfân sâhibi olan kimselerin burada yapacakları şey, islâmiyyetin emr etdiği ibâdetlere sıkı sıkıya bağlanmakdır. Bununla berâber, kalbini kötü huylardan temizlemek lâzım olduğu, tefsîr ve hadîs-i şerîf kitâblarında uzun uzun beyân edilmişdir. Binlerce Ehl-i sünnet âlimi de kitâblarında bildirmişdir. Ayrıca, bâtın yolunu öğrenmek isteyenler, Allahü teâlâya kavuşduran yolun menba’ları ve rehberleri olan Evliyâ-i kirâma mürâceat etmelidirler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.