Matta ve Luka İncîllerinde, (çarmıha gerdikleri zemân sâat altı sıraları olup, dokuza kadar bütün yeryüzüne karanlık çökdü) diye yazılıdır. [Matta: 28-45, Luka: 23-44] Yuhannâ İncîlinde ise, sâat maddesi ve karanlık çökdüğü mes’elesi yokdur.
8 — Yuhannâ İncilinde, sebt gününde Îsâ aleyhisselâm ile berâber çarmıha gerilen iki kişinin çarmıhda kalmaması için bacaklarını kırdılar. Îsâ aleyhisselâma gelince, onun öldüğünü görünce, bacaklarını kırmadılar, diye bahs edilen kısm, diğer üç İncîlde yokdur. [Yuhannâ: 19-32, 33]
9 — Hıristiyanların i’tikâdına göre, Îsâ aleyhisselâm çarmıha gerildikden sonra, kıyâm etmesi ve mu’cizeler görülmesi mes’elesine dâir, mevcûd İncîller arasında büyük ihtilâflar vardır. Bu mes’eleleri yukarıda, (İncîl denilen dört kitâb hakkında incelemeler) bahsinde bildirdiğimizden, okumayı arzû edenler, oraya mürâce’at edebilirler. [4. Bölüm]
Bu ihtilâflara nazar edildiği zemân, Îsâ aleyhisselâmın çarmıha gerilmesi ve tekrar dirilmesi, mu’cizeler hâsıl olması, Hıristiyanlar arasında temâmen şübhelidir. Hıristiyanların ileri gelenleri, [Îsâ aleyhisselâmın çarmıha gerilmediği ve öldürülmeden göğe yükseltildiği, çarmıha gerilenin, ona benzeyen bir yehûdî olduğu şeklinde olan nezîh islâm i’tikâdını red edecek ve] hıristiyanlar arasındaki bu şübheyi giderecek hiçbir delîl beyân edememişler ve müslimânların süâllerine cevâb verememişlerdir. Hıristiyanlar, (İncîller, aralarındaki ihtilâflar ile de, bizce vesîka, delîl olmağa lâyıkdır) derlerse, mes’elenin aslı değişir. Çünki bir kimse, açıkca anlaşılacak şeyleri inkâr eder ve ben bu husûsda şöyle inanacağım diye ısrâr ederse, onunla konuşmak abes olur.
Ehl-i kitâb olmıyan, aklı başında bir kimse için, Îsâ aleyhisselâmın öldürülmediği ve çarmıha gerilmediği, çarmıha gerilenin O olmadığını isbât edecek bir çok delîli, mevcûd İncîllerden çıkarmak mümkindir. Bundan başka papazın (Dört İncîlin ittifak ile bildirdiği red edilemez) sözüne karşılık olarak, (Îsâ aleyhisselâmı çarmıha gerdikleri zemân, acı ve ızdırâb ile bayılmış ve onu bu hâlde görenler, vefât etmiş sanmışlar ve sebt gününde çarmıhda kalmaması için, çarmıhdan indirmekde acele etmişler ve Yûsüf ismindeki şâkirdi onu alıp, tenhâ bir yerde bir mezâra koymuş, bir müddet sonra, aklı başına gelip kalkmış ve o sırada şâkirdlerden biri ona keten elbise, ya’nî bahçıvan elbisesi giydirip, bu şeklde Mecdelli Meryeme görünmüş ve dahâ sonra, şâkirdleri ile buluşarak konuşmuş, bir müddet sonra, yâ çarmıh yaralarından veyâ başka bir hastalıkdan tenhâda vefât etmiş) olduğu iddi’â edilse, buna ne cevâb verilebilir?