Bu muazzam kitâbı, Uzeyr aleyhisselâmdan başka kimse ezberlememiş idi. Tevrâtı yehûdîlere yeniden ta’lîm etdi. Zemânla bir çok yerleri unutuldu, değişdirildi. Muhtelif kimseler, hâtırlarında kalan âyetlerini yazarak, Tevrât isminde çeşidli risâleler meydâna geldi. Mîlâddan takrîben dörtyüz sene evvel yaşamış olan Azrâ ismindeki bir haham bunları toplıyarak, şimdi mevcûd olan Ahd-i atîk denilen Tevrâtı yazdı. Îrân hükümdârı Şîreveyh, Âsûrîleri yenince, yehûdîlerin tekrâr Kudüse dönmelerine izn verdi. Yehûdîler, M.Ö. 520 den sonra Mescid-i Aksâyı yeniden ta’mîr etdiler. Önce Perslerin, sonra da, Makedonyalıların idâresi altında yaşadılar. M.Ö. 63 senesinde Kudüs, Romalı kumandan Pompey tarafından zabt edildi. Pompey, yehûdîleri dağıtdı. Şehri ve Mescid-i Aksâyı, yakdı, yıkdı. Böylece yehûdîler, Roma devleti hâkimiyetine girdiler. M.Ö. 20 de Romalıların Filistindeki yehûdî vâlîsi Herod, ma’bedi tekrâr yapdırdı. Yehûdîler dahâ sonra, Roma hâkimiyetine isyân etdiler. Fekat mîlâdın 70. senesinde Romalı kumandan Titus, Kudüsü temâmen yakdı, yıkdı. Şehri virâneye çevirdi. Beyt-i mukaddes de yandı. Sâdece batı dıvarı kaldı. Bu dıvara türkler (Ağlama dıvarı) derler. Bu dıvar, yüzyıllarca yehûdîlerdeki millî ve dînî şuuru ayakda tutmuşdur. Kurtarıcı Mesîh inancı da, yehûdîlerde bu şuurun devâmını te’mîn etmişdir. Bizanslılar ve sonra Emevîler ve Osmânlılar bu dıvarı muhâfaza ederek, mescidi ta’mîr etmişlerdir.
Titusun, katliâm ve zulmünden sonra yehûdîler, bölük bölük Filistini terk etdiler. Kudüs ve çevresinden kovuldular. Yehûdî esîrler, Romalıların emrinde çalışdırılmak üzere, Mısra sevk edildiler. Bu sene, yehûdîler dünyânın her yerine yayıldılar.
Yehûdîler, Yehûdîliğin iki emr kaynağını birbirinden ayırmışdır: 1- Yazılı emrler, 2- Sözlü emrler.
Yehûdîlerin mukaddes saydıkları kitâbları, (Torah) [ya’nî Tevrât] ve (Talmud) olmak üzere ikiye ayrılır: Birincisi, yazılı emrleri, ikincisi ise, sözlü emrleri ihtivâ ediyor derler.
Tanah kitâbına hıristiyanlar (Ahd-i atîk) ismini verirler. Yehûdîler bu ta’bîri kabûl etmezler. Yehûdîler, Tanahı üç kısma ayırmışlardır: 1-Torah, ya’nî Tevrât, 2-Neviim, ya’nî Peygamberler, 3-Ketûbîm, ya’nî Kitâblar.
Tanah ismini, bu üç kısmın, ibrânîce baş harflerini birleşdirerek meydâna getirmişler. Neviim iki kısmdır. İlk peygamberler dört kitâb, son peygamberler onbeş kitâbdır. Ketûbîm, ya’nî kitâblar ise, yehûdîlere göre onbir, hıristiyanlara göre onbeş kitâbdır.