Secde-i sehvi bile bile yapmıyan veyâ nemâzın vâciblerinden birini bilerek terk eden kimsenin o nemâzı yeniden kılması vâcib olur. Kılmazsa günâhkâr olur. Sünnetin terkinde secde-i sehv gerekmez. Secde-i sehv, bir farzın tehîrinde veyâ bir vâcibin terk ve tehîrinde yapılır.
Namâzda birkaç kerre secde-i sehv îcâb etse, bir kerre yapmak yetişir. İmâmın yanılması, kendisine uyanların da secde-i sehv yapmalarını gerekdirir. İmâma uyan yanılırsa, kendisi imâmdan ayrı secde-i sehv yapmaz.
Secde-i sehvi yapmak için, tehıyyât okunup, bir tarafa selâm verildikden sonra, iki secde yapıp oturulur ve (Tehıyyât), (Salli ve bârik), (Rabbenâ) düâları okunarak namâz temâmlanır. Bir veyâ iki tarafa selâm verdikden sonra veyâ hiç selâm vermeden de secde-i sehv yapılabilir.
Secde-i sehvi îcâb etdiren husûslar:
Oturması lâzım gelen yerde kalkmak. Kalkması gereken yerde oturmak. Sesli okuması îcâb eden yerde, yavaş okumak. Yavaş okuması gereken yerde, sesli okumak. Düâ okunacak yerde, Kur’ân-ı kerîmden okumak. Kur’ân-ı kerîmden okunacak yerde düâ okumak. Meselâ, Fâtiha sûresi yerine Ettehıyyâtü düâsını okumak, Ettehıyyâtü okunacak yerde Fâtiha okumak gibi. Burada Fâtiha terk edilmiş oluyor. Namâzı temâmlamadan selâm vermek. Farz namâzların birinci ve ikinci rek’atlerinde zamm-ı sûreyi okumayıp, üçüncü ve dördüncü rek’atlerinde okumak. İlk iki rek’atde, Fâtihadan sonra zamm-ı sûre okumamak. Bayram namâzı tekbîrlerini terk etmek. Vitr namâzında kunût düâsını terk etmek.
TİLÂVET SECDESİ: Kur’ân-ı kerîmde ondört yerde, secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyanın veyâ işitenin, ma’nâsını anlamasa da, bir secde yapması vâcibdir. Secde âyetlerini yazan, heceleyen secde yapmaz.
Dağlardan, çöllerden ve başka yerlerden aksedip, geri gelen sadâyı işitenlerin ve kuşdan işitenlerin secde etmesi vâcib olmaz. İnsan sesi olması lâzımdır. Radyodan, ho-parlörden işitilen sesin, insan sesi olmadığı, hâfızın sesine benzeyen, cansız âlet sesi olduğu dahâ evvel bildirilmişdi. Bunun için radyodan ve teypden okunan secde âyetlerini işitenin tilâvet secdesi yapması vâcib olmaz.