4 — İmâm beşinci rek’ate kalkarsa, cemâ’at kalkmaz, imâmı bekler, beraber selâm verirler.
On şeyi imâm yapmazsa, cemâ’at yapar:
1 — İftitâh tekbîrinde el kaldırmak.
2 — Sübhâneke okumak.
3 — Rükü’a eğilirken, tekbîr getirmek.
4 — Rükü’da tesbîh okumak.
5 — Secdelere yatıp, kalkarken tekbîr söylemek.
6 — Secdelerde tesbîh okumak.
7 — Semi’allahü demezse, rabbenâ lekel-hamd demek.
8 — Ettehıyyâtüyü sonuna kadar okumak.
9 — Namâz sonunda selâm vermek.
10 — Kurban bayramında, yirmiüç farzdan sonra selâm verir vermez, tekbîr okumakdır. Bu yirmiüç tekbîre, teşrîk tekbîrleri denir.
İFTİTÂH TEKBÎRİNİN FAZÎLETLERİ
Bir kimse, iftitâh tekbîrini imâm ile berâber alırsa, sonbehâr günlerinde, ağaçların yaprakları, rüzgâr estikçe ne şeklde dökülürse, o kişinin günâhları da öylece dökülür.
Birgün, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” namâz kılarken, bir kimse sabâh namâzında, iftitâh tekbîrine yetişemedi. Bir kul âzâd etdi. Ondan sonra gelip Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” sordu: “Yâ Resûlallah! Ben bugün, iftitâh tekbîrine yetişemedim. Bir kul âzâd etdim. Acabâ iftitâh tekbîrinin sevâbına nâil olabildim mi?” Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Ebû Bekr-i Sıddîka “radıyallahü anh”, (Sen ne dersin, bu iftitâh tekbîrinin hakkında?) diye sordu. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” buyurdu ki, (Yâ Resûlallah! Kırk deveye mâlik olsam, kırkının da yükü cevâhir olsa, cümlesini fakîrlere tasadduk etsem, yine imâm ile berâber alınan iftitâh tekbîrinin sevâbına nâil olamam).