● Alî “radıyallahü anh” buyurdu ki, birâderlerimiz bize bâgî oldular. Kâfir ve fâsık değildirler. 2/96. [Se’âdet-i Ebediyye: 505.]
● Alîye “radıyallahü anh” Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Sen, Îsâya “aleyhisselâm” benzemekdesin. Ona yehûdîler o derece düşmanlık etdiler ki, annesi Meryeme iftirâ etdiler.” 2/32. [Se’âdet-i Ebediyye: 427.]
● Alî “radıyallahü anh” vilâyet yolundan kavuşanların önderi ve başkanıdır. Bu yolda feyz herkese Onun aracılığı iledir. 3/124.
● Alî radıyallahü anh buyurdu ki, bütün ilmler besmelenin “B” sinde, belki “B” nin noktasında toplanmışdır. 1/201. [Mektûbât Tercemesi: 240.]
● Alîye “radıyallahü anh” kusûr isnâd eylemek, çirkinliğin en kötüsüdür. 1/80.[Mektûbât Tercemesi: 127, Eshâb-ı Kirâm: 263.]
● Alî “radıyallahü anh”, Sıddîk “radıyallahü anh”dan efdaldir diyen, ehl-i sünnetden ayrılır. 1/202. [Mektûbât Tercemesi: 240.]
● Alî “radıyallahü anh”, vilâyet ve nübüvvet taraflarından Îsâ aleyhisselam ile münâsebetlidir. 1/251. [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● Umdet-ül-islâm fârisî fıkh kitâbıdır. 1/193. [Mektûbât Tercemesi: 229.]
● Ömer “radıyallahü anh”, “Rabbinin azâbı elbette vardır. Onu önliyecek yokdur.”âyetini işitince, aklı gidip, deveden düşdü. 1/302. [Vettûrî. 7. Âyet.] [Mektûbât Tercemesi: 482.]
● Ömer “radıyallahü anh”, Ebû Bekr “radıyallahü anh”dan sonra, ümmetin efdalidir. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]
● Ömer “radıyallahü anh”, vilâyet-i Muhammediyyeye vâsıl ve kemâlât-ı Muhammedî onda hâsıl oldu. 1/251. [Mektûbât Tercemesi: 308.]