● Bir kimse bir günâh işler, sonra pişmân olursa, bu pişmânlığı, günâhına keffâret olur. Ya’nî afvına sebeb olur. Hadîs-i şerîf. 2/66. [Se’âdet-i Ebediyye: 97.]
● Men arefe nefsehu, fekad arefe rabbehû hadîs-i şerîfinin ma’nâsı [Kendini tanıyan, Rabbini tanır]. Bir kimse kendi hakîkatini, şerirlik [kötülük]ler ve zıdlık ile berâber bilip, her hayr ve kemâli, Allahü teâlâdan gelmiş [Ona âid] bilince, çâresiz, Allahü teâlâyı hayr ve kemâli ile bilmiş olur. 3/66.
● Men dakka bâbel kerîmi infeteha [Kerîmlerin kapısı çalınınca açılır]. 1/232.[Mektûbât Tercemesi: 284.]
● Men yüti’irrasûle fekad etâ’allahe. [Kim Resûline itâ’at ederse, Allahü teâlâya itâ’at eder.] Nisâ Sûresi 80. âyet-i kerîmesinin îzâhı 1/152. [Mektûbât Tercemesi: 188.]
● Men arafellahe kelle lisânühü. [Allahü teâlâyı tanıyanın dili söylemez olur.] 2/58[Se’âdet-i Ebediyye: 79.]
● Kur’ân-ı kerîmi kendi görüşüne göre tefsîr eden kâfir olur. [Tefsîr ilminden haberi olmıyanlar ve islâm düşmanları, tefsîr kitâbları yazıp, yaldızlı cildlerle satıyorlar. Bunlara aldanmamalı, dört mezhebden birinin ilmi-hâl kitâblarını okumalıdır.] 1/234.[Mektûbât Tercemesi: 286.]
● Saçını, sakalını müslimân olarak ağartan afv olunur. “Hadîs-i şerîf.” 1/88. [Mektûbât Tercemesi: 137.]
● Men senne sünneten haseneten felehu ecrühâ ve ecrü men amilebihâ. [Bir kimse, islâmda sünnet-i hasene meydâna çıkarırsa, bunun sevâbına ve bunu yapanların sevâbına kavuşur.] “Hadîs-i şerîf” 2/57.
● Zengine zenginliği için alçaklık gösterenin dîninin üçde ikisi gider. “Hadîs-i şerîf.” 1/138. [Mektûbât Tercemesi: 180.]
● Eshâb-ı kirâma dil uzatanlara, onları söğenlere Allahın, meleklerin ve insanların la’neti olsun. “Hadîs-i şerîf” 1/251. [Mektûbât Tercemesi: 308.]
● (Ve minennâsi men-yeşterî lehvel hadîsi) âyet-i kerîmesi, tegannînin yasaklığı hakkında nâzil olmuşdur. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]