418

● Her amelde [işde] karşılığın misli, ne mikdâr olduğunu, Allahü teâlâ bilir. İnsan bilgisi bunu anlıyamaz [idrâk etmekden âcizdir]. Meselâ, muhsan olan bir kimseyi kazf edene [evli olan nâmûslu kimseye zinâ isnâd edene] seksen sopa vurulması emr buyurulmuşdur. Ve hırsızlık haddi olarak, hırsızın sağ elinin kesilmesine, zinâ haddinde, eğer bekâr ise yüz sopa ile ve bir sene şehrden sürmek takdîr olunmuşdur. Ve evli olan kadın ve erkeği [zinâ edince, ölünceye kadar] recm etmek hükm buyrulmuşdur. Bu sınır ve takdîrin sırrını insanlar anlıyamaz. 1/214. [Mektûbât Tercemesi: 257.]

● Her yüz sene başında, bu ümmetin ulemâsından bir müceddid ta’yîn eylemişlerdir ki, islâmiyyeti ihyâ buyurur. 2/4.

● Her sabâh ve akşam yüz kerre, Sübhânallahi ve bi hamdihî, sübhânallahil-azîm,diyeler. 3/17. [Se’âdet-i Ebediyye: 102.]

● Her-çi maksûd-ı tüst, ma’bûd-i tüst [maksâdın ne ise, tapdığın odur], şahsın gâyesi, şahsın teveccüh eylediği [ele geçirmek istediği] şeydir ki, hayâtda oldukca ondan ayrılmaz. Vazgeçmez. Ve onu ele geçirmekde her türlü aşağılık ve kötülük meydâna gelse de, tehammül eder. Bu ma’nâ ibâdetin esâsıdır ki, zillet ve aşağılığın kemâlinden haber verir. Pes, maksûd [gâye], ma’bûd olur. 3/3. [Se’âdet-i Ebediyye: 906.]

● Her ki yekcâ hemecâ, her ki heme câ hiç câ. [Bir kimse ki, bir mürşide bağlanırsa, her velîden yardım görür. Her mürşide tâbi’ olan, hepsinden mahrûm kalır.]. 3/20.

● “Helekel-müsevvifûn” hadîs-i şerîfi, (tevbeyi ve iyi işleri sonraya bırakmak ile fırsatı kaçıranlar helâk oldular.) 1/73. [Mektûbât Tercemesi: 111.]

● Heme ûst [herşey Odur] sözünün ma’nâsı, eşyâ ma’dum [adem, yok] ve mefkûd olup, Hak sübhânehû mevcûddur, demekdir. 3/89.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.