418

Ve o yüce dergâha tutulmağı en kıymetli iş bileler. [En önemli işlerden bileler]. 4/48

Zikr ile vaktleri o kadar ma’mur edeler ki, farzlardan ve sünnet-i müekkedelerden gayri hiçbirşey ile meşgûl olmıya ve tilâvet ve ibâdet-i nâfileyi dahî başlangıçda terk eylese dürüstdür. 6/190

● Zikr ve fikr ile vaktleri ma’mûr edeler ki, se’âdet-i ebedî istifâde oluna. Onsuz muhaldir. 6/83

● Zikr-i kalbîye öyle devâm etmeli ki, sem’i işitme sıfatı olduğu gibi, kalbin sıfat-ı lâzımesi ola ve bu ma’nâ tarîkat-i Nakşibendiyyede az bir çalışma ile hâsıl olur. 6/86

● Zikr-i kalbîye [kalb ile zikre] öyle devâm edeler ki, devâmlı olup, sem’i işitme sıfatı, basarı da görme sıfatı olduğu gibi, zikr dahî kalbin sıfatı ola. İşte bu vakt zâhirin [bedenin] gafleti, bâtının huzûruna sirâyet eylemez. Ve görünen uyku [bedenin uykusu] ma’nevî teveccüh ile birleşir. 5/99

● Zikrin tekrârına o şeklde devâm edeler ki, mâsivâ sahâ-i sîneden (kalbden) temâmen siline [kalka] ve mâsivânın ismi ve resmi gönül aynasından yok ola. 5/93

● Zikr-i nef-yü ve isbâta [Lâ ilâhe illallah zikrine] o kadar devâm edeler ki, sahâ-i sînede [kalbde], Hak sübhânehudan gayri hiçbir murâd ve maksûd ve Hak teâlânın murâdından gayri bir murâd kalmıya. 5/71

● Zikr-i ismillah [Allah isminin zikri] başlangıçda pekçok fâidelidir. 5/113 [Kıyâmet ve Âhıret: 165.]

● Zikr-i zât tarîki [Allahü teâlânın zâtının zikrinin yolu] şöyledir ki, dil damağa yapışır ve bitişir ve kalb-i sanavberiye [maddî kalbe] müteveccih olasın ki o yürek, kalb-i hakîkîye yuva gibidir. Ve Allah ism-i mübârekini o kalb üzerinde hâtırlama yolu ile, kalbden geçirirsin. Ve o sırada dikkat ederek hiçbir uzvunu hareket etdirmeyesin ve hayâlde kalbin sûretini de düşünmiyesin. Maksad olan kalbi hâtırlamakdır. Kalbin sûretini tasvîr değildir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.