1249

TAM İLMİHÂL

SE’ÂDET-İ EBEDİYYE

İKİNCİ KISM

1 — ÜÇÜNCÜ CİLD, 105. ci MEKTÛB

Bu mektûb, şeyh Hasen-i Berkînin mektûbuna cevâb olarak yazılmış olup, unutulmuş sünnetleri meydâna çıkarmağı ve bid’atden kaçınmağı teşvîk etmekdedir:

[Bu mektûbumu yazmağa, Besmele ile başlıyorum.] Allahü teâlâya hamd, seçdiği iyi insanlara selâm ve düâ ederim. Kardeşim şeyh Hasenin mektûbunu okuyunca, çok sevindim. Kıymetli bilgiler ve ma’rifetler yazılı idi. Bunları anlayınca, pek hoşuma gitdi. Allahü teâlâya şükrler olsun ki, yazdığınız bilgilerin, keşflerin hepsi doğrudur. Hepsi, Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere uygundur. Ehl-i sünnet âlimlerinin doğru i’tikâdları böyledir. Cenâb-ı Hak, doğru yolda bulundursun. Yüksek derecelere erişdirsin! Yayılmış olan bid’atlerin ortadan kalkmasına çalışdığınızı yazıyorsunuz. Bid’at karanlıklarının ortalığı kapladığı böyle bir zemânda, bid’atlerden bir bid’atin ortadan kalkmasına sebeb olmak ve unutulmuş sünnetlerden bir sünneti meydâna çıkarmak, pek büyük bir ni’metdir. Sahîh olan hadîs-i şerîflerde, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki, (Unutulmuş bir sünnetimi meydâna çıkarana yüz şehîd sevâbı vardır!). Bu işin büyüklüğünü, bu hadîs-i şerîfden anlamalıdır. Fekat, bu işi yaparken, gözetilecek mühim bir incelik vardır. Ya’nî, bir sünneti meydâna çıkarayım derken, fitne uyanmasına sebeb olmamalı, bir iyilik, çeşidli kötülüklere, zararlara yol açmamalıdır. Çünki, âhır zemândayız. Müslimânlığın za’îf, garîb olduğu bir asrdayız.

[(Hadîka)da, fitneyi anlatırken diyor ki, (Fitne, müslimânlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günâha sokmak, insanları hükûmete karşı isyâna kışkırtmak demekdir. Zâlim olan hükûmete de itâ’at etmek vâcibdir.) (Berîka)da, doksanbirinci sahîfede diyor ki, (Başınızdaki âmir, bir habeş hizmetci gibi zelîl, âdî, aşağı kimse olsa da, islâmiyyete uygun emrlerine itâ’at vâcibdir. İslâmiyyete uymıyan emrlerine de, fitneye, fesâda sebeb olmamak için karşı gelmemeli, isyân etmemelidir). Din adamlarının insanlara yapamıyacakları fetvâları bildirmeleri de fitneye sebeb olur. Köylüye ve ihtiyâra, tecvîdsiz nemâz kılınmaz demek böyledir. Çünki, bunlar artık öğrenemez ve nemâzı büsbütün bırakır. Hâlbuki, tecvîdsiz nemâzın câiz olduğuna, fetvâ verenler vardır. Bu fetvâ za’îf ise de, hiç kılmamakdan iyidir. Harac olunca başka mezhebi taklîd câiz olduğunu düşünerek, câhillere, âcizlere zorluk çıkarmamalıdır. Bu husûsda (Şerh-ul-ma’füvât)da îzâhât vardır. Birinci kısmda, 54. cü maddeye bakınız!

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.