Vallahi bahsetdiğin zât Peygamberdir. Biz Onun vasflarını kitâblarda gördük, dedi. Sonra evine girip üzerindeki siyâh elbiseyi çıkarıp, beyâz bir elbise giyerek dışarı çıkdı. Eline asâ aldı ve rûm halkının arasına gitdi. Halk kilisede toplanmışdı. Onlara, ey rûm halkı! Bana gerçekden Peygamber olan Ahmedden bir elçi geldi. Beni Allahü teâlâya kulluk yapmaya da’vet ediyor. Ben de diyorum ki: Gökleri ve yeri yaratan yüce Allahdan başka ilâh yokdur. Bana elçisi gelen zât da Allahın Resûlüdür. Rûm halkı bu sözleri işitince, üsküfün üzerine hücûm etdiler. Şehîd edinceye kadar dövdüler. Dıhye-i Kelbî “radıyallahü anh” tekrâr Heraklin yanına gidip, bu hâdiseyi anlatdı. Herakl, ben sana bu halk beni öldürürler, onların kastından emîn değilim, demedim mi. O öldürdükleri üsküfe halk benden dahâ çok i’tibâr eder ve emrlerine uyarlardı. Durumu gördün, ona ne yapdılar, dedi.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Şüca’ bin Vehebi “radıyallahü anh” Melik Hâris bin Ebî Şemr Gassâniye elçi olarak gönderdi. O melik Şâmda Gavta denilen yerde idi. Şüca’ bin Veheb önce melikin vezîri ile görüşdü. Vezîr ondan Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ba’zı hâllerini sordu ve îmân etdi. Söylediğin şeyleri aynen Îsâ aleyhisselâm da bildirdi. O Peygamberin geleceğini haber vererek müjdeledi, dedi. Vezîr, Şüca’ bin Vehebe “radıyallahü anh” hürmet ve ikrâmda bulundu. Sonra onun elçi olarak geldiğini melik Hârise bildirdi. Hâris bin Ebî Şemr başına bir tâc giyip huzûruna çağırdı. Şüca’ bin Veheb Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” islâma da’vet mektûbunu verdi. Hâris bin Ebî Şemr mektûbu okudukdan sonra yere atdı. Mülkümü elimden alabilirmiş. Hemen atları nallayıp hâzırlayın. Yemende bile olsa Onun üzerine bir ordu göndereyim, dedi. Bunun üzerine müslimân olan Vezîr, Şüca’ bin Vehebe “radıyallahü anh” dedi ki: Bu olanları gidip, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” anlat. Müslimân olduğumu söyle ve selâmımı ilet. Sonra onu uğurladı. Gelip durumu Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” haber verdi. Resûlullah o helâk olur, buyurdu.