450

O sırada bakdım, eşkiyâdan biri benim atıma binmiş ve benim yağmurluğumu giymiş, benim yanımda durdu. Bütün kâfilenin toplanmasını bekliyordu. Medâris-ül âyât kasîdesini okumağa ve ağlamağa başladı. Bir eşkiyânın Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Ehl-i Beytini sevmesine çok hayret etdim. İmâm-ı Alî Rızânın “radıyallahü anh” verdiği gömleği ve havluyu geri versin diye düşünerek, bu kasîdeyi kim söylemişdir diye sordum. Sana ne, senin bu kasîdeyle ne işin var, dedi. Şunun için sordum. Benim bir sırrım vardır. Onu sana söyliyeceğim, dedim. Bu kasîdeyi Âl-i Muhammedin (Ehl-i beytin) “sallallahü aleyhi ve sellem” şâirlerinden Da’bel bin Alî söylemişdir, dedi. Vallahi Da’bel benim ve bu kasîdeyi ben yazdım, dedim. İhtimâl vermedi ve kâfiledekileri çağırıp, onlara sordu. Bu kişi Da’beldir diye şâhidlik etdiler. Bunun üzerine eşkiyâ kâfileden aldıkları bütün eşyâları geri verdi. Sonra bize kılavuzluk yapıp, tehlikeli yerleri geçirdi. Ben ve kâfiledekiler İmâm-ı Alî Rızânın “radıyallahü anh” hediyye etdiği gömleğin ve havlunun bereketiyle ve Allahü teâlânın izniyle o belâdan kurtulduk ve korunduk. Da’bel bin Alî el-Huzâînin yazdığı Medâris-ül âyât kasîdesinin tercemesi şöyledir:

Andıkca Arafâtda kaldığımız mekânları,
Akıtırım gözlerimden damla damla yaşları.

O günleri çok arzûlar oldum azaldı sabrım,
Sessiz ve ıssız kaldı her tarafı bu diyârın.

Tilâvetden mahrûm, âyât okunan medreseler,
Şimdi kimsesiz kaldı, vahyin indiği bu yerler.

Ehl-i beyt kimsesizdir, Minâda Hîf mescidi,
Kâ’be, Arafât ıssız kaldı, hem Nebî mescidi.

Bu yerler Alînin, Hüseynin, Ca’ferin diyârı,
Hamzanın, tâ’atden dizi şişen Seccâdın yeri.

Zulm yapamazdı bu diyârda aslâ zâlimler,
Şimdi hep zulmle geçiyor günler, hem seneler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.