Gelenler o düânın te’sîrini kendilerinde görürlerdi.
Ebû Kursâfe “radıyallahü anh” Askalanlıdır. Oğlu Kursâfe rûm diyârına gazâya gitmişdi. Her sabâh nemâzı vaktinde, Askalandan, ey Kursâfe, nemâz, nemâz diye oğluna seslenirdi. Oğlu Kursâfe de rûm diyârından, buyur babacığım, diye cevâb verirdi. Arkadaşları sen böyle kime cevâb veriyorsun diye sorduklarında, babam beni nemâza uyandırıyor, derdi.
Ebû Kursâfe “radıyallahü anh” şöyle rivâyet etmişdir: Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” işitdim: Bir kimse yatmadan önce yatağına gelip, Tebâreke sûresini okuyup, sonra dört def’a Allahümme Rabbül Hılli vel-Harâm ve Rabbül-Beledil-harâm ve Rabbül-meş’aril harâm bi külli âyetin enzeltenâ fî şehri ramezâne bellig rûhi Muhammedin minnî tahiyyeten ve selâmâ” diye düâ ederse, Allahü teâlâ iki melek gönderir, o selâmı Resûlullaha ulaşdırırlar. Resûlullah da “sallallahü aleyhi ve sellem”, benden de, falan oğlu falana selâm söyleyin, Allahın rahmeti ve bereketi üzerine olsun, buyurur.
ENES BİN MÂLİK ENSÂRÎ “radıyallahü teâlâ anh”
Künyesi Ebû Hamzadır. Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” on sene hizmet etdi. Resûlullah Medîneye hicret etdiğinde, Enes bin Mâlik on yaşında idi. Eshâb-ı kirâmdan “aleyhimürrıdvân” Basrada vefât edenlerin sonuncusudur. Cenâzesini Muhammed bin Sîrîn “rahimehullah” yıkadı.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Enes bin Mâlikin mâlının ve evlâdının çok olması, ömrünün uzun olması ve magfiret edilmesi için düâ etdi. Kendisi demişdir ki: Hurma ağaçlarım senede iki kerre hurma verirdi. Doksansekiz veyâ yüz çocuğum oldu. [(Se’âdet-i Ebediyye) kitâbının 1035.ci sahîfesinde, 2.ci cild, 17.ci mektûbda diyor ki: Abdüllah ibni Zübeyr “radıyallahü anhümâ” halîfe iken, tâ’ûn hastalığı oldu. Enes bin Mâlikin “radıyallahü anh” seksenüç çocuğu öldü.] O kadar uzun ömrlü oldum ki, bana hayât lakabını verdiler. Düânın dördüncü kısmında buyrulan magfirete de kavuşacağımdan ümmîdim çokdur. Doksandokuz, yüz veyâ yüzüç veyâ yüzyedi yaşlarında vefât etdiği rivâyet edilmişdir.