Sağ yanında şöyle kim çaldı onu,
Sol yanından ol iki böldü onu.
Düşdü ondan iki pâre ol la’în,
Kan ile toprağa bulandı hemîn.
Şâh-ı Merdân yine cevlân eyledi,
Bir mübâriz var mıdır, gelsin dedi.
Çünki onu öyle gördüler yehûd,
İ’timâd ederdi ona çün cehûd.
Orada öyle olduğunu gördüler,
Kaçdılar kal’a içine girdiler.
Yapdılar kapıyı, burçda durdular,
Atdılar ok, mancınıklar kurdular.
Müslimânlar ol işi çün gördüler,
Ok ile bunlar da cenge durdular.
Kuşatdılar yirmibeş gün hisârı,
Ki ceng idi kamu leylü nehârı.
Pes Resûlullah buyurdu siz dahî,
Mancınık düzün atalım biz dahî.
Durdu bir er İbni Amr idi adı,
Yâ Resûlallah düzerim ben dedi.
Lâkin ağaç yok, bu ağaçlar kamu,
Hem yemiş ağaçlarıdır cümle bu.
Bunu böyle söyleyince o hemîn,
Geldi gökden indi Cebrâîl Emîn.
Dedi, Hak teâlânın selâmı var,
Buyurdu; bu âyeti Resûlüme ver:
(Hurma ağaçlarından kesmeniz veyâ aslı üzere terk etmeniz Allahü teâlânın izni iledir. Böylece, bu iznle kâfirler rüsvay olurlar.) [Haşr sûresi 5.ci âyet-i kerîmesi meâli.]
Pes Resûlullah buyurdu: Hak teâlâ,
Bu ağaçları bize kıldı halâl.
Çünki bu vakt ona muhtâç olmuşuz,
Başka ağaç yok, nâçar kalmışız.