Sûre-i Fâtihânın geri kalan âyet-i kerîmesi, Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin gadab etdiği ve dalâletde kalan kimseler, yehûdîler, hıristiyânlar, râfizî ve hâricîler hakkındadır. Bunlar, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin ve Çihâr yâr-i güzîn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hazretlerinin düşmanlarıdır.
3– Allahü teâlâ ve tekaddes hazretleri Sûre-i Fâtihâdan sonra, Kur’ân-ı azîm-üş-şânda yemîn ederek buyurur ki: (Elif.lâm.mim). (Elif); Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin ilahlığı ve vahdâniyyeti hakkı için, (Lâm); Cebrâîl aleyhisselâmın elçiliği ve imâmeti hürmeti için, (Mim), Muhammed aleyhisselâmın nübüvveti ve risâleti hürmeti için denilmekdedir. (Elif), Allah lafzının elifidir. (Lâm), Lâ ilâhe illallah lafzının (lam)ı, (mim), Muhammed aleyhisselâmın ismindeki (mim)dir.
Beyt:
Seher vakti dostun cemâli görününce,
Benim cânım senin aşkından taht kurdu.
Sahâbe-i güzîn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hazretlerinden on kişinin rivâyetiyle hadîs-i şerîfde bildirilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki; (Ümm-i Hânî “radıyallahü teâlâ anhâ” se’âdethânesinden, beni mi’râca iletdikleri o gece, (Kabe kavseyn) makâmına giderken, Arşın önünde, arkasında, sağında ve solunda üçyüzbiner perdesinden her birinde, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah. Ebû Bekr-i Sıddîk, Ömer-ül Fârûk, Osmân-ı Zinnûreyn, Aliyyül Mürtedâ) “radıyallahü teâlâ anhüm” yazılı idi.) Bu sûre-i azîmenin başlangıcında, Allahü tebâreke ve teâlâ buyurdu ki, (elif, lâm, mim) ve bu kasem neden ötürüdür? (Bu ulu kitâbdır ki, size bunun ile va’de vermişdik ve bu Kur’ândır ki, yirmiüç senede teenni ile size göndermişim ve bu kitâbdır ki, yüzyirmiüçbindokuzyüzdoksandokuz Nebî [Mevcûd Nebîlerin bir noksanı] “alâ nebiyyinâ ve aleyhimüssalâtü vesselâm” Allahü tebâreke ve teâlâ ve tekaddes hazretlerinden bu kitâbı istemişler ve Kur’ân-ı kadîm arzûsu ile dirilmişlerdir. Bunun arzûsu ile intikâl buyurmuşlar [göç etmişler]dir. Bunu ne görmüşler ve ne işitmişlerdir. Bu büyük bir ni’metdir.)