“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yüzseksenikinci [182] sırada Burhân-üş-şerî’a ismine bakınız!
“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mahmûd bin Sadrüş-şerî’a-tül-evvel Ahmed bin Ubeydüllah Mahbûbî, 673 [m. 1274] de Moğol askerlerinin işkencelerinde yüzlerce âlimler ile birlikde şehîd oldu. (Vikâye) kitâbı meşhûrdur. (Vikâye) kitâbını, kızının oğlu olan Sadr-üş-şerî’a-i sânî Ubeydüllah bin Mes’ûd için yazmışdır. (Hidâye) kitâbından önemli gördüğü yerleri alarak yazmışdır. Bu da, (Vikâye)yi kendisi hem şerh etmiş, hem de ihtisâr etmişdir. Şerhı (Sadr-üş-şerî’a şerhı) adı ile meşhûrdur. (Muhtasar)ına da, (Muhtasar-ı Vikâye) veyâ (Nikâye) adını vermişdir. (Nikâye)nin çeşidli arabî şerhleri vardır. Bâkânînin şerhı ve Kuhistânînin (Câmi’ur-rümûz) adındaki şerhı en meşhûrlarındandır. (Nikâye)nin fârisî şerhlerinden, Celâleddîn Mahmûd bin Ebû Bekrin (Terceme-tül-muhtasar) adındaki şerhı 1317 [m. 1898] de İstanbulda basılmışdır.