“aleyhisselâm”: Yûnüs bin Metâ, Mûsul yanındaki Nineve ehâlîsine Peygamber idi. Dinlemediler. Heykellere tapmakdan vazgeçmediler. Yûnüs “aleyhisselâm” üzüldü. Dicle kenârına geldi. Gemiye bindi. Hâlbuki, Allahü teâlâ, böyle emr vermemişdi. Gemi yürümedi. Kur’a çekdiler. Buna isâbet etdi. Suçlu benim buyurdu. Denize atdılar. Balık yutdu. Tevbe etdi. Balık, bunu bir kenâra çıkardı. Ölüm hâlinde idi. Tekrâr kuvvet buldu. Tekrâr Nineveye gitmesi emr olundu. Yûnüs “aleyhisselâm” gelmeden önce, hava kararmış, her yeri kara duman kaplamışdı. Kavmi korkup, tevbe etmiş, tevbeleri kabûl olup, azâb geri alınmışdı. Gelince sözlerini dinlediler. Yıllar geçdi. Şarkda Midyalılar Bâbilde Keldânîler meydâna geldi.
353, 356, 427, 482, 993.