Mîrî yâni devlete âit topraklar. Harp ile alınarak, gâziler arasında taksim edilmeyip, beytülmâle (devlet hazînesine) bırakılan veya uşr yâhut harac toprağı iken sâhibi ölüp, hiç mîrasçısı bulunmayan topraklar. Arâzi-i Memleket, Arâzi-i Emîriyye de denir.
Memleketimizde arâzi-i mirîyyenin çoğu devlet tarafından vakıf edildiğinden veyâ millete satıldığından, her iki şekilde de, Anadolu ve Trakya’daki toprakların hemen hepsi milletin mülkü olup, uşurlu olmuştur. Herkesin tarlası, bahçesi, kendi mülküdür. Bu sebeble mahsûlün uşrunu vermeleri farzdır. (Seâdet-i Ebediyye)
Arâzi-i mîriyye sultânın tesbit edeceği bedel ile satılır veya kirâya verilir. Bedel ve ücret, harac vergisi sayılır. Yâhud her sene mahsûlün yüzdesi alınmak üzere tapu ile müslüman ve müslüman olmayan vatandaşlara kirâya verilir. Osmanlılar zamânında kirâlar, hizmetlerine karşılık askere ve subaylara verilirdi. (Ebüssüûd Efendi)