1. Mekke-i mükerremede bulunan Mescid-i Haram’ın doğu tarafına açılan kapı. Bâb-ı Şeybe de denir.
Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem otuz beş yaşında iken, yağan yağmur ve seller sebebiyle Kâbe-i muazzama tahrîb olmuştu. Yeniden inşâ edilmesi sırasında Hacer-ül-Esved taşının yerine konulması husûsunda kabîleler arasında anlaşmazlık çıktı. Nihayet Bâb-ı Şeybe kapısı tarafından ilk gelecek kimsenin hakemliğini kabûl etmek üzere anlaştılar. O kapıdan ilk olarak Muhammed aleyhisselâmın geldiğini gördüler. Peygamber efendimizin hükmüne râzı olup Hacer-ül-Esved’i yerine koydular. Anlaşmazlığa son veren Muhammed aleyhisselâm bu kapıdan Kâbe-i muazzamanın yanına geldiği için Bâb-üs-Selâm adı verildi. (İbn-i Hişâm ve Abdülhak Dehlevî)
2. Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem Medîne-i münevverede yaptırdığı Mescid-i Nebî’nin batı duvarında kıbleye yakın olan kapısı. Bâb-ı Mervân diye de bilinen bu kapı, Mescid-i Nebî’nin beş kapısından en büyüğü ve en zînetlisidir (süslüsüdür).
Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem vefâtından önce Eshâb-ı kirâmın evlerinden mescide açılan kapıların kapatılmasını emir buyurduğunda, sâdece Ebû Bekr-i Sıddîk’in (r.anh) kapısının açık kalmasını istemişti. Bâb-üs-Sıddîk adıyla bilinen bu kapı, Bâb-üs-Selâmın sol tarafından üçüncü küçük kapıdır. (Eyyûb Sabri Paşa ve Ahmed Cevdet Paşa)