cimrilik

Dînin ve vicdânın, mürüvvetin (insanlığın) vermeyi emrettiği yerde vermemek. Vermek kendisine zor gelmek. Bahillik, pintilik.

Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Allahü teâlânın ihsân ettiği malda cimrilik edenler, onun zekâtını vermiyenler, iyilik ettiklerini zengin kalacaklarını mı sanıyor. Halbuki kendilerine kötülük yapmış oluyorlar.O malları Cehennemde azâb âleti olacak yılan şeklinde boyunlarına sarılıp, baştan ayağa kadar onları sokacaktır. (Âl-i İmrân sûresi: 180)
Cimrilikten sakınınız. Çünkü cimrilik, sizden öncekilerin helâkına sebeb oldu. (Hadîs-i şerîf-Tebyîn-ül-Mehârîm)
Cimri olanlar, her ne kadar zâhid (dünyâya rağbet etmiyor) olsalar da, Cennet’e giremezler. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
İki huy mü’minde bir araya gelmez: Cimrilik ve kötü ahlâk. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-evliyâ)
Dînin borç ettiğini vermeyenler daha çok cimridir. Zekâtı vermeyen, çoluk çocuğunun nafakasını (geçimini) te’min etmeyenler veya bunları yük sayarak yapanlar böyledir. Bunlar tabiatlarında cimridirler. Zoraki cömerd olmağa çalışırlar veya mallarının döküntüsünü yâhut istemiyerek orta derecede vermek isterler. Yiyeceği çok olduğu halde, aç komşusuna vermemek, önünde yemek varken uzaktan bir fakirin geldiğini görüp, yemeği saklamak, mürüvvete aykırı olup, cimriliktir. (İmâm-ı Gazâlî)
Cimriliğin altında; mal sevgisi, uzun emel ve çoluk-çocuk sevgisi yatmaktadır. (Bâhilî)
Âlimlerden bâzıları cimriyi ipekböceğine benzetmişlerdir. Bu böcek gâyet kısa olan hayâtında nefsini korumak için bütün çabasını harcıyarak bir koza yapar. Sonunda yaptığı kozanın içinde ölür de o kozadan başkaları faydalanırlar. (Ahmed Rıfat)
« Lügât'a Git