Îtikâdda (inanılacak şeylerde) ve yapılacak işlerde Peygamber efendimizin ve O’nun Eshâbının (arkadaşlarının) ve sonra gelen müctehid İslâm âlimlerinin yolunda bulunan müslümanlar, sünnîler.
Resûlullah efendimiz, ümmetinin başına gelecekleri bildirirken; “Benî İsrâil yetmiş iki kısma ayrıldı. Ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan yalnız biri kurtulacak, diğerlerinin hepsi Cehennem’e gidecektir.” Eshâb-ı kirâm bunu işitince, “O hangisidir yâ Resûlallah!” dediler. “Benim ve Eshâbımın yolunda olanlardır” buyurdu. İslâm âlimleri, bu hadîs-i şerîfte bildirilen tek kurtuluş fırkasının Ehl-i sünnet olduğunu bildirdiler. (Abdülhak-ı Dehlevî, İmâm-ı Rabbânî)
Ehl-i sünnet olanlar bugün dört mezhebde toplanmış olup, bunlar: Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleridir. (Tahtâvî)
Ehl-i beyti (Peygamber efendimizin soyundan gelenleri) sevmek, Ehl-i sünnetin sermâyesidir. (Abdülhakîm Arvâsî)
Ehl-i sünnete uymadan kurtuluş imkânsızdır. (İmâm-ı Rabbânî)