“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Abdüllah da denir. Hazret-i Alînin torununun torunudur. Muhammed Bâkırın oğlu ve Mûsâ Kâzımın babasıdır. Oniki imâmın altıncısıdır. [83] de Medînede tevellüd, 148 [m. 765] de orada vefât etdi. İmâm-ı a’zam ve kimyâger Câbir, bunun talebesi idiler. Büyük oğlu İsmâ’îl, babasından önce vefât etdi. Yedinci imâm İsmâ’îldir ve ondan sonra çocuklarıdır diyen sapıklara (İsmâ’îlî) denir. Şî’îler, kendilerine (Ca’ferî) diyor. Hâlbuki, bu büyük imâm, Ehl-i sünnet idi. Ehl-i sünnet âlimlerinin ve Evliyânın üstâdı idi. Büyük islâm âlimlerinin gözbebeğidir. Din bilgisi üzerinde hiç kitâb yazmadı. Şî’îlerin dört esâs kitâbı olan Küleynînin (Kâfî)si, İbni Bâbeveyh Ebû Ca’fer Muhammed bin Ahmed Alî Kummînin (Menlâ yahdur)u, Ebû Ca’fer Muhammed bin Hasen Tûsînin (Tehzîb) ve (İstibsâr) kitâblarında, imâm-ı Ca’fer Sâdıkdan emrler, haberler yazılı ise de, bunları bildirenlerin sağlam ve sahîh olmadıklarını kendileri de bildirmekdedir. İmâmiyyenin otuzikinci fırkasına (Ca’feriyye) denilir. Bunlar, Hasen-i Askerî öldükden sonra, kardeşi Ca’fer bin Alî imâm oldu. Hasen-i Askerînin evlâdı yokdu derler. Bu Ca’ferîlerin, imâm-ı Ca’fer Sâdıkla bir ilgileri yokdur. Şî’îlerin bugün ellerinde bulunan hadîs ve fıkh kitâblarını Ebû Ca’fer Muhammed bin Ya’kûb Küleynî ile Ebû Ca’fer Muhammed bin Hasen Kummî yazdıkları için, kendilerine Ca’ferî diyorlar.
62, 361, 416, 441, 488, 538, 648, 929, 969, 1081, 1126, 1141, 1152.