369

Fekat ben size derim ki, hiç yemîn etmeyiniz. Ne gök üzerine, çünki o, Allahın tahtıdır. Ne yer üzerine, çünki o, Allahın ayaklarının basamağıdır. Ne Kudüs üzerine, çünki o, büyük meleğin şehridir. Ve (başın üzerine) diyerek yemîn etmeyeceksin. Çünki sen, saçın bir kılını ak veyâ kara yapmağa kâdir değilsin. Ancak sözünüz evet evet, hayır hayır olsun. Zîrâ bunlardan çok olan şerdendir) denilmekdedir. [Matta bâb beş, âyet otuzüç ve devâmı.]

Matta İncîlinin bu âyetlerinden anlaşılan, aslâ yemîn etmemek, kat’î bir emrdir. Hâlbuki, cem’iyyet içinde muâmelât sebeblerinin en büyüklerinden olan böyle bir emniyyet vesîlesinin, büsbütün yok edilmesi akla ve hikmete uygun bir şey olamıyacağından, bunun da, İncîlde yapılan tahrîflerden biri olduğu zan olunur. Mûsâ aleyhisselâmın dîninde olduğu gibi, islâmiyyetde de, yemîn vardır. İslâmiyyetde yemîn üç dürlüdür:

a) Yemîn-i Gamûs: Geçmişdeki birşey için, bilerek yalan yere yemîn etmekdir. Büyük günâhlardandır. Böyle yemînlere keffâret lâzım olmaz. [Hemen pişmân olup, tevbe ve istiğfâr etmelidir.]

b) Yemîn-i Lağv: Boş yere bir işi yapdığı zannı ile, yanlış yemîn etmekdir. Dahâ sonra yapmadığı ortaya çıkınca, hiç hükmüne girer. [Ya’nî günâh da olmaz, keffâret de îcâb etmez.]

c) Yemîn-i Mün’akıde: İlerde yapacağım veyâ yapmıyacağım diye yemîn etmekdir. Bir kimse yarın şu işi yapacağım diye va’dde bulunup (VALLAHİ) diyerek yemîn etse, dahâ sonra sebât etmeyip, o işi yapmasa (Hânis) ya’nî yalancı olup, keffâret vermesi lâzım olur. Bu kısm yemîne keffâret verilmesi husûsunda Kur’ân-ı kerîmde açık beyânlar vardır. Mâide sûresinin seksendokuzuncu âyetinde meâlen: (Allahü teâlâ sizi yemîn-i lağv ile muâheze etmez[cezâlandırmaz]. Fekat akd etdiğiniz [mün’akid] yemînlerde muâheze eder. Onun keffâreti, çoluk çocuğunuza yidirdiğinizin orta hâli ile on fakîri doyurmakdır veyâ çoluk çocuğunuza giydirdiğinizin orta hâliyle birer elbiseyi, on fakîre giydirmekdir veyâ bir köle âzâd etmekdir. Bu üçünden birini yapmaya gücü yetmiyenin, üç gün müte’âkıben[peşpeşe] oruc tutmasıdır. İşte bunlar sizlerin yemînlerinize keffâretdir. Lisânlarınızı[yalan yere yemîn etmekden veyâ] yemîninizi bozmakdan hıfz ediniz) buyurulmuşdur. Allahü teâlânın isminden başka, yer, gök ve başın için ve evlâdın için diyerek, yemîn etmek ise, çeşidli hadîs-i şerîfler ile men’ edildiğinden, şer’an câiz değildir.

13 — Matta İncîlinde yazıldığına göre, Îsâ aleyhisselâm Tevrâtda olan kısâs âyetini nakl etdikden sonra, beşinci bâbının otuzdokuz ve devâmındaki âyetlerde, (Fekat ben size derim ki;

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.