369

Ancak, buradaki ülül-emre itâat, mutlak bir itâat olmayıp, (Allahü teâlâya isyân olan yerde, mahlûka itâat yokdur) hadîs-i şerîfi ile kaydlanmışdır. Mâide sûresinin yüzbeşinci âyetinde meâlen: (Ey îmân edenler! Nefslerinizin muhâfaza ve ıslâhı [düzeltilmesi], sizin üzerinizedir. [Ya’nî üzerinize bir borçdur. Siz gücünüz yetdiği kadar iyiliği emr ve kötülükden men’ ile] doğru yolu gösterdikden sonra, yolunu şaşırmış kimsenin dalâleti [sapıtması], size zarar vermez) buyurulmuşdur. Çünki islâmiyyetde emr-i ma’rûf ya’nî iyiliği emr ve nehy-i münker ya’nî kötülükden men’ etmek farzdır. Nitekim Âl-i imrân sûresinin yüzdördüncü âyetinde meâlen: ([Ey mü’minler] sizin içinizden, insanları hayra, ya’nî Kur’ân-ı kerîme ve Resûlullahın sünnetine uymağa da’vet eden ve ma’rûfu [iyiliği] emr eden ve münkerden[kötülükden], ya’nî Kur’ân-ı kerîme ve Resûlullahın sünnetine muhâlefetden nehy eden bir cemâ’at bulunsun. Onlar, felâh buluculardır) buyurulmuşdur.

[Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki, (Birbirinize müslimânlığı öğretiniz. Emr-i ma’rûfu bırakır iseniz [emr-i ma’rûf yapan hiçbir kimse bulunmaz ise],Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve düâlarınızı kabûl etmez.)

Yine buyurdu ki, (Bütün ibâdetlere verilen sevâb, Allah yolunda cihâda verilen sevâba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Cihâdın sevâbı da, emr-i ma’rûf ve nehy-i anilmünker sevâbı yanında, denize nazaran bir damla su gibidir.)]

Nu’mân bin Beşîrden rivâyet edilen hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlânın emrleri ile amel eden ve etmeyen ve Allahü teâlânın emrlerini yapmakda gevşek davrananların hâli, bir gemiye binmiş şu insanlara benzer ki, onlar gemi üzerinde kur’a atdılar. Bir kısmının kur’ası, geminin aşağı kısmına, ambar mahalline, bir kısmının da, güverte kısmına düşdüler. Geminin alt kısmında bulunanlar [susayıp] sudan istifâde etmek istedikleri zemân, yukarı [çıkıyorlar ve] buradakilerin üzerinden geçerek, eziyyet veriyorlardı. Bunlar, biz kendimiz için ambarda bir delik açarak, oradan ihtiyâcımız olan suyu alır, üzerimizde bulunanları râhatsız etmezdik dediler. [Bunlardan birisi bir balta alarak geminin ambarını delmeğe başladı. Yukarıdakiler hemen koşup geldiler, sana ne oluyor dediler. O da, siz bizim yüzümüzden eziyyet çekiyorsunuz. Bize de muhakkak su lâzımdır dedi.] Yukarıda bulunanlar, aşağıdakilere gemiyi delmeleri için müsâade ederlerse, hepsi helâk olurlar. Eğer ellerini tutup gemiyi deldirmezlerse, hepsi necât bulur, kurtulurlar) buyurulmuşdur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.